18 Nisan 2015 Cumartesi

AHMET KAYA AĞLAMA BEBEĞİM ALBÜMÜ ŞARKI SÖZLERİ

Ahmet Kaya - Ağlama Bebeğim

AĞLAMA BEBEĞİM
Ağlama bebek, ağlama sende
Umut sende yarın sende.
Yağmur gibi gözlerinden akan yaş niye,
Bu suskunluk, bu durgunluk, sıkıntın/kırgınlık niye.
Çok uzakta öyle bir yer var
O yerlerde mutluluk var
Paylaşılmaya hazır
Bir hayat var.
Ağlama bebeğim ağlama sende
Acı sende hasret sende.
Dalıp dalıp derinlere düşünmen niye,
Bu küskünlük, bu dargınlık, sıkıntın/kızgınlık niye.
Söz : Ahmet Kaya
Müzik : Ahmet Kaya


KARA YAZI
Geçmedi yare sözümüz
Yollarda kaldı gözümüz
Yere sürüldü yüzümüz
Böyleymiş karayazımız.
Çiçekler açılmaz oldu
Pınarlar içilmez oldu
Yar bize gülmez oldu
Böyleymiş kara yazımız.
Yalnız ona yar demiştik
Onda bir şey var demiştik
O bizi anlar demiştik
Böyleymiş kara yazımız.
Hey gönül gene bu gece
Kederim geceden yüce
Gel susalım beraberce
Böyleymiş kara yazımız.
Söz : Sebahattin Ali
Müzik : Ahmet Kaya

SUSKUN
Rüya, bütün çektiğimiz
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram.
Sus, kimseler duymasın.
Duymasın ölürüm ha.
Aymışım yarı gece de
Seni bulmuşam sonra
Yağar bir yağmur sonra...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik birbirimizi,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Sus, kimseler duymasın
Duymasın ölürem ha
Aymışam yarı gecede
Seni bulmuşam sonra
Yağar bir yağmur sonra...
Yağıyor yeşil yeşil.
Söz : Ahmed Arif
Müzik : Ahmet Kaya

GEÇMİYOR GÜNLER
Burda çiçekler açmıyor
Kuşlar süzülüp uçmuyor
Yıldızlar ışık saçmıyor
Geçmiyor günler geçmiyor.
Avluda volta vururum
Kah düşünür otururum
Türlü hayaller görürüm
Geçmiyor günler geçmiyor.
Dışarıda mevsim baharmış
Gezip dolaşanlar varmış
Günler su gibi akarmış
Geçmiyor günler geçmiyor.
Gönülde eski sevdalar
Gözümde dereler bağlar
Aynadan hayalin ağlar
Geçmiyor günler geçmiyor.
Yanımda yatan yabancı
Her söz zehir gibi acı
Bütün dertlerin en gücü
Geçmiyor günler geçmiyor.
Söz : Sebahattin Ali
Müzik : Ahmet Kaya

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Ard-arda bilmem kaç zemheri geçti
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç bahar leylim,
Hasretinden prangalar eskittim
Karanlık gecelerde kendimden geçtim
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yandan bir bu yandan
Elma yanaktan
Açar kan kırmızı yedi verenler
Kar yağıyor bir yandan
Savrulur Karaca dağı, savrulur Zozan
Bak bıyığım buz tuttu
Üşüyorum ben.
Zemheri de uzadıkça uzadı
Seni baharmışsın gibi düşünüyorum
Seni Diyarbekir gibi düşünüyorum.
Söz : Ahmed Arif
Müzik : Ahmet Kaya

KIZ KAÇIRAN
Dağlar dik çeşmeler kuru
Yarimin benzi çok sarı
Ölüm var dönülmez geri
Yürü yağız atım yürü.
Yarim bu gece yoruldu
Kaçırdığıma darıldı
Bak daha sıkı sarıldı
Yürü yağız atım yürü.
Dağlar geçilmiyor kardan
Aman yok ki candarmadan
Ayrılamam ben bu yardan
Yürü yağız atım yürü.
Peşime düştü takipler
Boynumu bekliyor ipler
Zeybekler seni ayıplar
Yürü yağız atım yürü.
Söz : Sebahattin Ali
Müzik : Ahmet Kaya

ŞAHİN GİBİ
Sabahtan uğradım ben bir güzele
Güzel ağlatmadı güldürdü beni
Ben güzelden böyle vefa ummazdım
Ak göğsün üstüne kondurdu beni
Ahu gelin kınalı gelin
Şahin gibi yükseklerden uçarken
Keklik ininden geçerken
Ahu bu kevser ırmağından içerken
Susuz çöllerden kandırdı beni
Ahu gelin kınalı gelin
Susuz pınarlardan kandırdı beni
Ahu gelin kınalı gelin.
Söz : Karacaoğlan
Müzik : Ahmet Kaya

AYNI DALDAYDIK
Saat 21’i vuranda
Burada kan panalar çalardı
Burada…
Burada hasret ve dert
Sen nerdeydin?
Bugün…
Bugün görüş günümüz
Herkes geldi, sen nerdeydin?
Aynı daldaydık
Aynı daldaydık
Aynı daldan düştük ayrıldık
Aramızda yüzyıllık zaman
Yol yüzyıllık.
Tam yüzyıl..
Tam yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli
Gözlerin içimde durmayalı.
Dokunmayalı sıcaklığına karnının
Tam yüzyıldır bekler beni bu şehirde bir kadın
Aynı daldaydık
Aynı daldaydık
Aynı daldan düştük ayrıldık
Aramızda yüzyıllık zaman
Yol yüzyıllık.
Söz : Nazım Hikmet
Müzik : Ahmet Kaya

MAVİYE ÇALAR GÖZLERİN
İtten aç yılandan çıplak
Gelip durmuşsam kapına
Var mi ki doymazlığım.
Oturmuş yazıcılar
Fermanımı yazar
Ne olur gel etme gel
Ay karanlık.
Maviye...
Maviye çalar gözlerin.
Dört yanım puşt zulası
Dost yüzlü dost gülücüklü
Cigaramdan yanar
Anlım anlımı öperler
Suskun hayın ciyansı.
Neyleyim gecede
Ölesim tutmuş
Etme gel ne olur gel
Ay karanlık
Yapma gel ne olur gel
Ne olur gel
Ay karanlık.
Maviye...
Maviye çalar gözlerin.
Söz : Ahmed Arif
Müzik : Ahmet Kaya

BIRAK BENİ

Bırak beni gayri uçam
Uçamda yollara göcem
Ben uçmasam bil ki içem
Uçsuz yollara yollara.
Kuş ehline durak olmaz
Durur ise yüzüm gülmez
Ben uçmasam bahar gelmez
Gonca güllere güllere.
Bir gün gelir ben giderim
Yedi iklim, yurdum yerim
Bellenmeyen türkülerim
Düşer dillere dillere.
Söz : A.Damar
Müzik : Ahmet Kaya

BİZİM HİKAYEMİZ
Bir güneşti gördüğüm dağlar ardında
Uzanıp gittiğim yollar ateşti sanki
Tuttuğum ellerde dostluk saklı bağrımda
Yürüyüp gittiğim yollar ateşti sanki.
Bir volkandı içimizde coşan nehirler
Coştukça umutlar hep taşardı sanki
Ne oldu bizim güneşe neden doğmuyor
Uzun uzak gecelerde sabah olmuyor.
İşte bizim hikayemiz hep böyle gider
Umutlar hep gecelerde yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Aydınlıklar karanlıkta yol olur gider.
Söz : Ahmet Kaya
Müzik : Ahmet Kaya

KARANLIKTA
Akşam olur karanlıklar çökende
Devriyeler adım adım gezende
Kar kaplamış solmuş güller görende
Sarılıp dallarına öpesim gelir.
Sanki gökten kar yerine kan yağıyor
Kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor
Yaşlı gözleriyle bana bakıyor
Akan gözyaşını içesim gelir.
İşte böyle karanlıklar içinde
Devriyeler adım adım gezende
Yar uykuda ben yine penceremde
Doğacak güneşi göresim gelir.
Söz : Ahmet Kaya
Müzik : Ahmet Kaya

KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI
Kollumu salladım toplar oynadı
Karataş içinden çete kaynadı
Yaşasın Urfalılar teslim olmadı
De yürüyü yürü kumandalarım yürü
Kumandanlar gidiyor dönmüyor geri
De yürüyü yürü kahramanlarım yürü
Kahramanlar gidiyor dönmüyor geri.
Tıfıldır hastahane karşı karşı
Gavur Fransız’ ın bomba atışı
Urfa çetelerinin şaha kalkışı
De yürüyü yürü kumandalarım yürü
Kumandanlar gidiyor dönmüyor geri
De yürüyü yürü kahramanlarım yürü
Kahramanlar gidiyor dönmüyor geri.

Söz : Anonim
Müzik : Anonim

UĞURLAR OLA
Ey sürüden arkaya kalmış yiğit
Arkadaşın gitti haydi sen de git
Bak ne diyor ceddi şehidin işit
Haydi git evladım uğurlar ola
Haydi git evladım açıktır yolun
Zalimlere karşı bükülmez kolun
Bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
Uğurun açık olsun uğurlar ola.
Eşele bir yerleri örten karı
Ot değil onlar dedenin saçları
Dinle şehit sesleridir rüzgarı
Haydi git evladım uğurlar ola
Haydi git evladım açıktır yolun
Zalimlere karşı bükülmez kolun
Bayrağı çek on safa geçmiş bulun
Uğurun açık olsun uğurlar ola
Haydi levent asker uğurlar ola
Yerleri yırtan sel olup taşmalı
Dağ demeyip taş demeyip aşmalı
Sende ki coşkunluğa er şaşmalı
Kahraman askerim uğurlar ola
Haydi git evladım açıktır yolun
Zalimlere karşı bükülmez kolun
Bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
Haydi levent asker uğurlar ola
Haydi git evladım uğurlar ola.
Söz : Mehmet Akif Ersoy
Müzik : Ahmet Kaya

 

13 Nisan 2015 Pazartesi

AŞIK MAHSUNİ ŞERİF BİLİNMEYEN BESTELERİ

AŞIK MAHSUNİ ŞERİF BİLİNMEYEN BESTELERİ


AŞK
CEHENNEMİN BUCAGINDA GİZLENİR
ÇIKAR KAF'I KÜFTEN SEYRAN EDER AŞK
HANÇERİNİ GİZLİ VURUR SIZLANIR
GİRDİĞİ VUCUDU SEYRAN EDER AŞK

TANIMAZ KORKUYU BİLMEZ İMANI
SARI GAZEL YAPAR ZÜMRÜT ÇİMENİ
PARÇALAR SULATI YIRTAR FERMANI
TAC'I DEVLETİNİ VİRAN EDER AŞK

KULA RUHSAT VERİR PADİŞAH KILAR
ŞAHI MECNUN EDİP ÇÖLLERE SALAR
AŞKIN BİR ZERRESİ BİN DAĞI DELER
GÜNEŞE PES ÇEKİP DUMAN EDER AŞK

AŞK ÖNÜNDE KÜKREYEN SELLER DURULUR
AŞK KATINA ÖLMEK İLE VARILIR
AŞK YANINDA ŞEMS KAMER KOR OLUR
SEVDİĞİ HANEYİ ZİNDAN EDER AŞK

AĞIR BİR YÜK VURUR SENİN SIRTINA
SAHİP OLMAZ SEYREYLEMEK ARDINA
EY MAHZUNİ AŞK ELİNİN YURDUNA
GÜLLER BİTER BÜLBÜL ÖTER SEYRAN EDER AŞK
1962

EMANET

EVİM BAŞKASININ BAHÇEM YARİMDİR
KARIM ZARARIMDIR ZARAR KARIMDIR
BEN BİR HİÇİM YOKLAR HÜKÜMDARIMDIR
UZAK YERİ BİLMEM YANIM EMENET

SIFATIM ADEMDİR SINIFIM SAKAR
GÖZÜM TERSİNEDİR EL BANA BAKAR
MELEK DÜŞMANIYIM ŞEYTANLAR KORKAR
PERİ SELAM VERMEZ CİNİM EMANET

CİĞERİM TAKMADIR NEFESİM ELİN
BUNDAN KORKUSUN ÇEKEMEM ECELİN
LİBASIM BİN YAMA SAÇLARIM KELİN
DİZ KAPAĞIM KIRIK DONUM EMANET

TARLAM TAŞLI EKTİKLERİM GÜÇ BİTER
KURU DİKENİMDE BAYKUŞLAR ÖTER
HARMANIM DAĞLARDA TANESİZ YATAR
UN TOZ OLUR DEĞİRMENİM EMANET

VEREN GERİ ALIR VERDİĞİ CANI
TOPRAĞA MAL EDER BU NAZİK TENİ
MAHLAR ÜLKESİNİN ŞAHI MAHZUNİ
ŞERİF BİR DOSTUMDUR BENİM EMANET
1962

NİCOLDU...

KÜÇÜKKEN SÜRDÜĞÜM ZEVKİ SEFALAR
ŞERİF DİYE ÖLENİMİZ NİCOLDU
ŞİMDİ NEDEN ÇOKTUR CEVRİ CEFALAR
YANIP YANIP SÖNENİMİZ NİCOLDU

ODAM DOLAR İDİ ŞATAFATINAN
KONAR GÖÇER İDİK AŞİRET YADINAN
KIŞ GÜNÜNDE GÖLÜĞÜNEN ATINAN
KAPIMIZA İNENİMİZ NİCOLDU

EŞİNİ KAYBETMİŞ BİR TEK GEZERDİ
HASRETİYLE YÜREĞİNİ EZERDİ
AMCAOĞLU DİYE MEKTUP YAZARDI
TEK KULAĞA BİNENİMİZ NİCOLDU

AÇIK İDİ MİHMANLARA KAPIMIZ
NEDEN ŞİMDİ KÜÇÜK OLDU ÇAPIMIZ
KIŞ GÜNÜNDE DİNLER İDİ HEPİMİZ
MISTIK BABA CANANIMIZ NİCOLDU

KABİLENİN GÜLÜ COŞKUN AKIŞLIM
GURBET ÇİÇEĞİ HASRET KOKUŞLUM
ÜÇ KUZU BABASI MELEK BAKIŞLIM
SÖKELERDE KALANIMIZ NİCOLDU

BERÇENEK YAMACI BAĞLI HÜYÜKLÜ
HAYAL MEYAL HÜYÜKLERİ BÜYÜKLÜ
MUHABBETTE İKİ SARI BIYIKLI
ÇİFTE SAZI ÇALANIMIZ NİCOLDU

AĞZINDAN YÜKSELİR İKİDE BİRDE
ARTIK UNUTULMUŞ İDİ BELKİDE
DÖRT KARDEŞ OTURURDU SEKİDE
LADES DEYİP GÜLENİMİZ NİCOLDU

BATTALA KIRDIRDI KAFİR ÇERİSİ
ONUNDA TÜKENDİ ARTIK GERİSİ
YAVRUM DİYE KONUŞURDU BİRİSİ
YEDİ GELİN ALANIMIZ NİCOLDU

KAPIMIZDA GÖLÜKLERİ DURURDU
GÜRÜNLÜYDÜ İYİ MASAL VERİRDİ
BİRİDE HÜÜ DEYİP TEKME VURURDU
HAK İLE HAK OLANIMIZ NİCOLDU

YEŞERİNCE ALEM KONARDI BANA
KURUYUNCA HERKES GİTTİ BİR YANA
KÖR OLASI FELEK NEYLEYİM SANA
ŞİMDİ MÜLKÜ MELALİMİZ NİCOLDU

ALİ HOCA GELİR EDERDİ NAZI
KÜÇÜKKEN KADERE OLMUŞUZ RAZI
TOPLUCA ODAMDA AKŞAM NAMAZI
DÖRT SAFINAN KILANIMIZ NİCOLDU

ZEYNEL DİYEN ÇEKİLİRDİ YANIMA
ŞİMDİ NEDEN KÜFREDİYOR ŞANIMA
BİR ŞERİF,İ BİLE ÇOK GÖRDÜ BANA
GENÇKEN BAHTI KARALIMIZ NİCOLDU
1961


KARIŞMA

Bu ülkede, adalet var diyorsan.
İçinden düşünen, kula karışma.
Kim neye inanır, neye taparsa.
Bakarsın ki, gerçek ola karışma.

İnsanoğlu gerçek, için yorulsun.
Farklı düşünceye, niçin sarılsın.
Bırak dolu dolu, parti kurulsun.
Halk içinse, sağa sola karışma.

Örtmek istiyorsa, bacı başını.
Vurma ona, gönül kıran taşını.
Herkes kendi siler, gözün yaşını.
Dervişin giydiği, çula karışma.

Boş yere çağlayıp, akma Mahzuni.
Bilirim dağına, çıkma Mahzuni.
Her işe burnunu, sokma Mahzuni.
Kırık sazı, çala çala karışma.


ALİ HOCA

Dinleyin komşular duyun ahali
Ali hoca bana nikahsız dedi
Burnunda nezlesi yoluk sakalı
Deli hoca bana nikahsız dedi

Cüpbesinde nakış mestinde boya
Muskayı dik yazar kalemi soya
On iki imamın kuluyum diye
Ali hoca bana nikahsız dedi

Haber yok yüzünün som karasından
Başını yitirir hal sırasında
Sohbet meydanında dost arasında
Çalı hoca bana nikahsız dedi

Beş sefer boşanıp geri almadım
Büyü yapıp kadın aklı çalmadım
Secde yapıp kaybet ile dolmadım
Dolu hoca bana nikahsız dedi

Hayıre yok özüründe suçunda
Başı posta bağlı aklı kıçında
Meclisi kocaman insan içinde
Sili hoca bana nikahsız dedi

Sırrın bilmem her posttuna yatanın
Buğday bulgur için kalem tutanın
Şu yalan dünyada hazır şeytanın
Yoluk hoca bana nikahsız dedi

Yıkanmamış sarıkları buruşmuş
Kara kaşa beyaz benek karışmış
Muska yapıp ballı yağ ile erişmiş
Veli hoca bana nikahsız dedi

Kime bir zararı vardır soyumun
Hedefin bilirim kendi huyumun
İmamı Cafer'e atar, ille azamım
Kulu hoca bana nikahsız dedi

Bir hoca nikahı yapar ise sır
Öbür hoca ona söylerki kafir
Sıtkında zıttık var yüzünde melcir
Tülü hoca bana nikahsız dedi

Ben bir Suna sevdim kendi nikahdır
Vekilim o şahtır, kefilim aşktır
Niyetim menzilim Mahzuni rahtır
Ali hoca bana nikahsız dedi
03/05/1962


ÇOK ŞEY İSTERLER

Sevdim diyenlere selamım olsun
Bilirsin sevenden serin isterler
Kuru merhabaya hatır mı kalsın
Tabipler yâreyi derin isterler.

Hangi bezirgana mahsustur göçün
Her şehre uğrama pazarlık için
Taşı hamur eden turun isterler.

Dökeyim derdimi «Ievh-i kalem»e
Kurban olam tabip yâreme değme
Gördüm âlemde naçar ademe
Gelir Mahzuni'den şirin isterler


ANAMDA BAŞ ÖRTÜSÜ GİYERDİ

ANAM DA GİYERDİ BAŞ ÖRTÜSÜNÜ
ELE GÜNE AÇMAK İÇİN GİYMEDİ
ALLAH’A İNANDI DİNİ BÜTÜNDÜ
AMA HAK’TAN KAÇMAK İÇİN GİYMEDİ

BEYAZ SAÇI SERİN SERİN TARARDI
BİLİRDİ ÖRTÜNMEK NEYE YARADI
EDEBİYLE SİYAH POŞU SARARDI
VAŞİNTON’A UÇMAK İÇİN GİYİNMEDİ

ANLARDI İFFETİ KORUMAZ ÖRTÜ
İÇİNE YANSIMIŞ BÖYLE BİR DÜRTÜ
NE KUR’ANIN NE DE KAFİRİN ŞARTI
FİYAKALAR SAÇMAK İÇİN GİYMEDİ

İMAN ÖRTÜLMEZDİ BUNU BİLİRDİ
GENE DE TARLADAN ÖRTÜK GELİRDİ
GÜZELLERE BAYILIRDI ÖLÜRDÜ
GİZLİ GİZLİ GÖÇMEK İÇİN GİYMEDİ

GENÇLİĞİNDE AL YEŞİLDİ YAZMASİ
BİR ELİNDE KÜREK İLE KAZMASİ
KÖTÜ DERDİ KAPALININ AZMASI
HAKKA PAHA BİÇMEK İÇİN GİYMEDİ


ADI: “DÖNDÜ��? İDİ, AMA DÖNMEDİ
DOKSAN YILDIR IŞIKLARI SÖNMEDİ
BAŞINDA YAZMADAN HİÇ UTANMADI
İSTİKLALDEN GEÇMEK İÇİN GİYMEDİ

AKSÜTÜNÜ İÇTİM BEN O GELİNİN
EKMEĞİNİ YEDİM ÇATLAK ELİNİN
YAKASINDAN TUTUP DÜNYA DÖLÜNÜN
AHİRETE GEÇMEK İÇİN GİYMEDİ

ANAMDIR YAZMALI, BUGÜNDE DÜNDE
BU KUTSAL BİR YAZGIDIR MAHZUNİ SENDE
CUMHURİYET KURAN, MECLİS İÇİNDE
BİR ŞEYTANI SEÇME İÇİN GİYMEDİ !!!

Aşık Mahzuni Şerif ‘98


27/05/1962 mahzuniden amcası fezali babaya

HOR GÖRME SEVDİĞİM BENİ DÜNYANIN GARİBİYİM
BU GÜN GELDİM GİDECEĞİM YOKTUR DÜNYALIK ŞEYİM
AMMAKİ DERSİN BOYACI BAKIŞINDIR NEYLEYİM
DİDELERİM YAŞTIR BENİM HÜSEYİN FAKİRİYİM
ULULUKTAN Bİ HABERİM GÜNAHKARIN BİRİYİM

BELLİ BAŞLI MÜRŞİDİM YOK GÜZEL DERDİMDEN GAYRI
GÜLLÜ KUŞLU HOŞNUDUM YOK GÖNÜL YURDUNDAN AYRI
YALVARIRIM HOYRAT GÖRME DERDİYLE BAHTİYARIM
TEK SEVABIM SUÇTUR BENİM DERSİZLERDEN BİRİYİM
SERİ SULTANA BAHŞETTİM BUNDANDIR SERSERİYİM

POS HÜSEYİN ASKERİYSEN KABUL EYLE BİR BENİ
İSTER GÖTÜR SENDEN SANA İSTER BANA VER BENİ
GÜNAHKARIM KABUL ETSİN GAFFARI SATTART BENİ
İMAM ALİ BENDESİYİM HALİMLE HÜSEYİNİM
CANIM CANANIMA MAHSUS NE ÖLÜ NE DİRİYİM

HAFIZAMDA YER EYLEDİ SEVDİĞİMİN CEMALİ
BANA GÖRE HER ŞEY FANİ İŞTE BU DÜNYANIN HALİ
KIBLEM YOKTUR BİR TARAFTA BİLMEM ŞARKI ŞİMALİ
ŞERRİN AHKAMİNDEN ÇIKTIM TARİKATIN HÜRÜYÜM
HAKİKATI SEYİP EYLEDİM MARİFETİN KÖRÜYÜM

BEN MAHZUNİ ŞERİFİM BENİ SENDEN SORMAZLAR
BİR GONCAYA AŞIĞIM BEN ONDAN YÜREĞİM SIZLAR
BENKİ GÜNAHA TERCÜMAN USTAMIN KUSURUYUM
MÜLKÜMÜN SULTANIYIM SUÇUMUN ESİRİYİM.

PİR SULATAN ABDAL ŞİİRLERİ

Açılın Zindanlar Pire Gidelim

Hızır Paşa bizi berdar eyledi
Kesti kollarımı kızak bağladı
İşiten muhipler hep kan ağladı
Açılın zindanlar pire gidelim

Kalenin kapısı taştan demirden
Yanlarım çürüdü yaştan yağmurdan
Bir kimsem de yok ki dellal çağırtam
Açılın zindanlar pire gidelim

Kalenin kapısı taştan çıkılmaz
Penceresi yüce Şah'a bakılmaz
Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz
Açılın zindanlar pire gidelim

Çıkarım bakarım kale başına
Mümin müslim olan gider işine
Bir ben mi düşmüşüm can telaşına
Açılın zindanlar pire gidelim

İlimi sorarsan köyümdür Banaz
Yakılsın yıkılsın ol kanlı Sivas
Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz
Açılın zindanlar pire gidelim

Pir Sultan Abdal'ım hey Hızır Paşa
Yazılanlar gelir sağ olan başa
Hasret koydun beni kavim kardaşa
Açılın zindanlar pire gidelim
 
PİR SULATAN ABDAL
 

Ağ Gül İle Kırmızı Gül

Cem-i çiçeklerin hası
Ağ gül ile kırmızı gül
Deli gönül eğlencesi
Ağ gül ile kırmızı gül

Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı

Talip olmak pirindendir
İrenk almak gülündendir
Muhammed' in terindendir
Ağ gül ile kırmızı gül

Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı

Pir Sultan'ım ey gaziler
Alnımızda al yazılar
Talip de Pir'in arzular
Ağ gül ile kırmızı gül

Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı
 
PİR SULATAN ABDAL
 


Ah Hüseyin Vah Hüseyin
siteadi.com - Ah Hüseyin Vah Hüseyin
Alemlerin serverisin
Ah Hüseyin, vah Hüseyin
Şehitlerin serdarısın
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Hasan, Hüseyin'in yari
Muhammed'in gözü nuru
Hem Ali'nin yadigarı
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Zuhur oldun İmam Zeynel
Muhammet Bakır'dan evvel
Didene yanayım gönül
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

İmam Cafer'dir yarimiz
Musa-i Kazım şahımız
Budur şems ile mahımız
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Ali Musa ilim hüner
Muhammet Taki el sunar
Hüseyin'im deyip yanar
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Ali Taki, Hasan Asker
Muhammet Mehdi ser-defter
İmam-ı Seyyid-i ekber
Ah Hüseyin, vah Hüseyin

Pir Sultan haber ver dosttan
Bülbül ötüyor kafesten
Hem gül ağlar, hem gülistan
Ah Hüseyin, vah Hüseyin
 
PİR SULATAN ABDAL
 

Al-i Yar Semahı
siteadi.com - Al-i Yar Semahı
Yas-ı matem günü derdim yeniler
Yarin sesi kulağımda çınılar
Sordum ki dağlara niçin iniler
Dedi çekticeğim karın elinden

Varıp bir pir ile pazar edersin
Oturup da ikrarını güdersin
Sordum garip bülbül niçin ötersin
Dedi çekticeğim harın elinden

Ser çeşmeden gelir suyun durusu
Nasibimiz verir pirin birisi
Dedim Pir Sultan’ ım benzim sarısı
Dedi çekticeğim yarin elinden
 
 
Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir
siteadi.com - Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir
Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Şu iki aleme olmuşsun nazır
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Sığanmıştır ağca kolda bilekler
Hak katında kabul olsun dilekler
Arş yüzünde secde kılan melekler
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Küseyim de ben yarime küseyim
Siyah zülfün mah yüzüne asayım
Kerbela'da yatan İmam Hüseyin
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Hani şu dünyanın toprağı taşı
Akıttım gözümden kan ile yaşı
Urum illerimin Hacı Bektaş'ı
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Ak saya giyinmiş incedir beli
Ben pirimi gördüm tatlıdır dili
Tanrı'nın arslanı Hazret-i Ali
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Gıcılar da dağlar başı gıcılar
Çıkmaz oldu içerimden acılar
Arafat Dağı'ndan gelen hacılar
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Dünyayı sorarsan bir dipsiz anbar
Ali'nin yoldaşı Zülfikar Kanber
Kabe'yi yaptıran Halil Peygamber
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Deryanın yüzünde dönen üç gemi
Yiyelim içelim sürelim demi
Geminin sahibi ol Hızır Nebi
Ayrılık derdinin dermanı nedir

Pir Sultan Abdal'ım içtim cür'adan
Okudum ağını bilmem karadan
Yeri göğü cüml'alemi Yaradan
Ayrılık derdinin dermanı nedir
 

Bana Medet Senden Olur
siteadi.com - Bana Medet Senden Olur
Bana medet senden olur efendim
Aşılmaz dağların dost ardında kaldım
Eller dosta doğru çeker göçünü
Elsiz viranede çöllerde kaldım

Sana derim sana ey kaşı kare
Artıyor eksilmez dost sinemde yare
Bir aşinam yok ki halımı sora
Yalanlı dolanlı dillerde kaldım

Sabahtan sabahtan semah tutarım
Dosta kadar gider oy benim katarım
Baykuş gibi viranede öterim
Gel gör ne perişan hallerde kaldım

Pir Sultan Abdalım ben de gülmedim
Aradım derdime dost derman bulmadım
Yol nereden gelir gider bilmedim
Kesildi kervanım bellerde kaldım
 
 
Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme
siteadi.com - Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme
Bin cefâlar etsen almam üstüme
Gayet şirin geldi dillerin dostum
Varıp yad ellere meyil verirsen
Kış ola bağlana yolların dostum

İlâhi onmaya yardan ayıran
Bahçede bülbüller ötüyor uyan
Kula gölge olsa Allah’a ayan
Senden ayrılalı gülmedim dostum

Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler
Bu şirin canıma nasıl kıymışlar
İster isem dünya malın vermişler
Sensiz dünya malın neylerim dostum
 
 
Bir Güzelin Aşığıyım
siteadi.com - Bir Güzelin Aşığıyım
Bir güzelin aşığıyım erenler
Onun için taşa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni

Al gül olsam al gerdana takılsam
Kemer olsam ince bele sarılsam
Köle olsam pazarlarda satılsam
Yarim deyi al sinene sar beni

Abdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdiğim yoktur
İnanmazsan git Allah'a sor beni
 
 
 
Biz Muhammet Ali Diyenlerdeniz
siteadi.com - Biz Muhammet Ali Diyenlerdeniz
Ey yezit bizlerde kıl ü kal olmaz
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz
Tarikat ehline mezhep sorulmaz
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Eğnimize kırmızılar giyeriz
Halimizce her manadan duyarız
İmam Cafer mezhebine uyarız
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Her kimin çerağın yoksa Hak yakar
Mümin olanları katara çeker
Aslımız on iki imama çıkar
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Muhammet Ali'dir kırkların başı
Anı sevmeyenin nic'olur işi
Atalım yezide laneti taşı
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Biz tüccar değiliz alıp satmayız
Erkandır yolumuz yoldan sapmayız
Karnımız geniştir biz kin tutmayız
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Baharda açılır gonca gülümüz
Ol dergaha doğru gider yolumuz
On iki imamı okur dilimiz
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz

Pir Sultan'ım eyder erenler gani
Evveli Muhammet ahiri Ali
Anlardan öğrendik erkanı yolu
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz
 
 
Can Dediler
siteadi.com - Can Dediler
Kırklar ile yedik içtik
Kaynayıp sellere coştuk
Baş koyup niyaz eyledik
Geç otur meydan dediler

Can dediler pir dediler
Geç otur meydan dediler
Yolumuz sevgi yoludur
Sen de serin koy dediler

Pir Sultanım kanım katlim
Gönlümü gönlüne kattım
Yüzelli yıl ölü yattım
Daha sağsın can dediler
 
Çeke Çeke (Seversen Ali'yi)
siteadi.com - Çeke Çeke (Seversen Ali'yi)
Çeke Çeke Ben Bu Dertten Ölürüm
Seversen Ali’yi Değme Yarama
Ali’nin Yoluna Serim Veririm
Seversen Ali’yi Değme Yareme

Ali'nin Yaresi Yar Yaresidir
Buna Merhem Olmaz Dil Yarasıdır
Ali'yi Sevmeyen Hakk'ın Nesidir
Seversen Ali'yi Değme Yareme

Bu Yurt Senin Değil Konar Göçersin
Ali’nin Dolusun Bir Gün İçersin
Körpe Kuzulardan Nasıl Geçersin
Seversen Ali’yi Değme Yareme

Ilgıt Ilgıt Oldu Akıyor Kanım
Pir Yoluna Kurban Verilir Serim
Benim Derdim Bana Yeter Efendim
Seversen Ali’yi Değme Yareme

Pir Sultan Abdal'ım Deftere Yazar
Hilebaz Yarinle Olur Mu Pazar
Pir Melhem Çalmazsa Yaralar Azar
Seversen Ali’yi Değme Yareme
 
Dağlar
siteadi.com - Dağlar
Ey benim divane gönlüm
Dağlara düştüm yalınız
Bu cefayı kendi özüm
Pek mail gördüm yalınız

Dağlar var dağlardan yüce
Dağmı dayanır bu güce
Derdimi üç gün üç gece
Söylerim bitmez yalınız

Şah'ın ayağına varsam
Hayırlı gülbengin alsam
Kızılırmağa gark olsam
Çağlasam aksam yalınız

Pir Sultanım ey erenler
Erine niyaz edenler
Üçler, kırklar, yediler
Mürvete geldim yalınız
 
 
Deli Gönül
siteadi.com - Deli Gönül
Bir su bir gölde çok durursa kokar
Azar azar çağla ak deli gönül
Bulanık akma ki içmezler seni
Çeşmenin gözünden çık deli gönül

Ateş gibi birden parlayıp yanma
Yanıp yanıp çevre yanın yandırma
Kah karanlık kah aydınlık görünme
Meydanda mum gibi yan deli gönül

Kaba rüzgar gibi boşa dolaşma
Çalıya çırpıya değip ileşme
Toz toz olup topraklara karışma
Harman yeli gibi es deli gönül

Kara toprak gibi sakin ol otur
Hak'tan ne gelirse kabul et getir
Bahar aylarının yemişin bitir
Herkese gönlünce ver deli gönül

Pir Sultan Abdal'ım bu sözüm haktır
Gaziler sözümün hatası yoktur
Aşıkın maşuktan dönmesi çoktur
Pirin eşiğine düş deli gönül


Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmis
siteadi.com - Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmis
Dostun bahçesine bir hoyrat girmis
Korudur hey benli dilber korudur
Gülünü dererken dalını kırmış
Kurutur hey benli dilber kurutur

Şu meydanda serilidir postumuz (*)
Çok şükür Mevlâ'ya gördük dostumuz
Bir gün kara toprak bürür üstümüz
Çürütür hey benli dilber çürütür

Kendisi okur da kendisi yazar
Hak hilâl kaşına eylemiş nazar
Senin akranların cennette gezer
Hürüdür hey benli dilber hürüdür

Hangi dinde isen ona tapayım
Yarın mahşer günü bile kopayım
Eğil bir yol ak gerdandan öpeyim
Beri dur hey benli dilber beri dur

Dervişe n'olursa kendi tacından(*)
Irakibe ölüm yâre geçinden
Benzimin sarısı senin ucundan
Sarıdır hey benli dilber sarıdır

Pîr Sultan Abdal'ım başından başlar
İyisini yer de kemini taşlar
Bin çiçekten bir kovana bal işler
Arıdır hey benli dilber arıdır
 
 
 


Dünyanın Üzerinde Kurulu Direk
siteadi.com - Dünyanın Üzerinde Kurulu Direk
Dünyanın üzerinde kurulu direk
Emek sayılmadan, sızlar bu yürek
Bu düzeni kim kurmuş bizler de bilek
Söyle canım söyle dinlesin canlar

Ocağa koymuşlar köşe taşını
Hak kollasın gerçeklerin işini
Bir gün ağrıdırlar senin başını
Söyle canım söyle dinlesin canlar

Adem eker yeryüzüne ekini
Ekin saklar yer altında kökünü
Ayıkla gör karasını akını
Söyle canım söyle dinlesin canlar

Pir Sultan Abdal'ım farz eylesinler
Yola gelmeyenden edilmez minnet
Cümlenin muradı dünyada cennet
Söyle canım söyle dinlesin canlar
 
 
Geçti Dost Kervanı
siteadi.com - Geçti Dost Kervanı
Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni

Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize ölüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni

Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin yedik helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni
 
 
Gel Ey Zahit
siteadi.com - Gel Ey Zahit
Gel ey zahit bizim ile çekişme
Hakk'ın yarattığı kul bana neyler
Kendi kalbin arıt bize ilişme
Sendeki küfr bendek'imana neyler

Zahit sen bu sırra erem mi dersin
Erenler halinden bilem mi dersin
Mescit hak meyhane haram mı dersin
Hak olan mescide meyhane neyler

Zahit sen bu yola diken ekersin
Hatıra dokunur gönül yıkarsın
Yüküm vardır deyü zahmet çekersin
Yavuz baçcı yüksüz kervana neyler

Sekiz derler şol Cennet'in kapısı
Hakk'a doğru açılırmış hepisi
Korkusun çektiğin Sırat köprüsü
Onu doğru geçen insana neyler

Pir Sultan Abdal'ım er haksın er hak
Münkir olanlardan ıraksın ırak
Kurdun işi namert lokmasın yemek
Hak için adanan kurbana neyler
 
 
 
Gelin Canlar Bir Olalım
siteadi.com - Gelin Canlar Bir Olalım
Gelin canlar bir olalım
Münkire kılıç çalalım
Hüseyn'in kanın alalım
Tevekkeltü taalallah

Özü öze bağlayalım
Sular gibi çağlayalım
Bir yürüyüş eyleyelim
Tevekkeltü taalallah

Açalım kızıl sancağı
Geçsin Yezid'lerin çağı
Elimizde aş bıçağı
Tevekkeltü taalallah

Mervan soyunu vuralım
Hüseyn'in kanın soralım
Padişahın öldürelim
Tevekkeltü taalallah

Pir Sultan'ım geldi cuşa
Münkirlerin aklı şaşa
Takdir olan gelir başa
Tevekkeltü taalallah
 
 
Gözleyi Gözleyi Gözüm Dört Oldu
siteadi.com - Gözleyi Gözleyi Gözüm Dört Oldu
Gözleyi gözleyi gözüm dört oldu
Ali'm ne yatarsın günlerin geldi
Korular kalmadı kara yurt oldu
Ali'm ne yatarsın günlerin geldi

Kızılırmak gibi bendinden boşan
Hama'dan Mardin'den Sıvas'a döşen
Düldül eğerlendi Zülfikâr kuşan
Ali'm ne yatarsın günlerin geldi

Mümin olan bir nihana çekilsin
Münafık başına taşlar üşürsün
Sancağımız Kazova'ya dikilsin
Ali'm ne yatarsın günlerin geldi

Şah'ın geleceğin bir gün duydular
Yezitler lânet gömleğini giydiler
İmam Aliyyürriza'ya kıydılar
Ali'm ne yatarsın günlerin geldi

Pir Sultan Abdal'ım bu sözüm haktır
Vallahi sözümün hatası yoktur
Şimdiki sofunun Yezit'i çoktur
Ali'm ne yatarsın günlerin geldi
 
 


Hazreti Şah'ın Avazı
siteadi.com - Hazreti Şah'ın Avazı
Hazreti Şah'ın avazı
Turna derler bir kuştadır
Asası Nil deryasında
Hırkası bir derviştedir

Nil deryası umman oldu
Sarardı, gül benzim soldu
Bakışı aslanda kaldı
Dövüşü dahi koçtadır

Nerde Pir Sultan'ım nerde
Özümüz asılı darda
Yemen'den öte bir yerde
Daha Düldül savaştadır
 
 
 

Kahpe Felek
siteadi.com - Kahpe Felek
Kahpe felek sana n'ettim n'eyledim
Attın gurbet ile taşımı felek
İbtida gülmeyen sonra güler mi
Akıttın gözümden yaşımı felek

Ben feleği gördüm elde var iken
Başım alam gidem derdim er iken
Kol kanat bağladım uçam der iken
Kırdın kanadımı kolumu felek

Bak'a şu feleğin işine bak'a
Götürün gömleği istemem yaka
Yönünü döndürmüş geliyor Hakk'a
Sen melamet ettin işimi felek

Pir Sultan Abdal'ım olmuşum hazer
Yarinden ayrılan dünyadan bezer
Ellere baktım ki salınıp gezer
Hemen bana ettin zulumu felek
 
 
 
Koca Başlı Koca Kadı
siteadi.com - Koca Başlı Koca Kadı
Koca başlı koca kadı
Sende hiç din iman var mı
Haramı helali yedi
Sende hiç din iman var mı

Fetva verir yalan yulan
Domuz gibi dağı dolan
Sırtına vururum palan
Senin gibi hayvan var mı

İman eder amel etmez
Hakk'ın buyruğuna gitmez
Kadılar yaş yere yatmaz
Hiç böyle bir şeytan var mı

Pir Sultan'ım zatlarımız
Gerçektir şöhretlerimiz
Haram yemez itlerimiz
Bu sözümde yalan var mı
 
 
 
Kul Olayım Kalem Tutan Eline
siteadi.com - Kul Olayım Kalem Tutan Eline
Kul olayım kalem tutan eline
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Şekerler ezeyim şirin diline
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Allahı seversen kâtip böyle yaz
Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz
Umarım yıkılır şu kanlı Sivas
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Sivas illerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Münafıkın her dediği oluyor
Gül benzimiz sararuban soluyor
Gidi Mervan sâd oluban gülüyor
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
Gör ki neler gelir sağ olan başa
Hasret koydu bizi kavim kardaşa
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
 
 
Leblerinin Balı İle
siteadi.com - Leblerinin Balı İle
Gel güzel yola gidelim
Adı güzel Ali ile
Açlar doyar susuz kanar
Leblerinin balı ile

İçilmez dolu içilmez
Sevgili yardan geçilmez
İkisi birden seçilmez
Has bahçenin gülü ile

Ali'm bana neler etti
Aldı elim dara çekti
Üstüme yürüyüş etti
Elindeki dolu ile

Ağaç kuru devran döner
Kuş yuvaya bir dem konar
Doldurmuş dolusun sunar
Ali'm kendi eli ile

Erenler lokması nurdur
Lokmaya elini sundur
Pir Sultan'ım doğru yoldur
Ali'm kendi yolu ile
 
 
 

Mevlâ'm Çün Yarattı Ahmed'i Nurdan
siteadi.com - Mevlâ'm Çün Yarattı Ahmed'i Nurdan
Mevlâ'm çün yarattı Ahmed'i nurdan(*)
İnsan olan gelir nura çevrilir
Böyle kurulmuştur bu çarh-i devran
Mansur olan gelir dâra çevrilir

Yeğin sular dâim engine akar
Pervaneler özün odlara yakar
Serçe kanda olsa aslına çeker
Bülbül olan gelir güle çevrilir

Gümanlı gönülde nur mu eğlenir(*)
Cennet haricinde hur mu eğlenir
Arısız kovanda bal mı eğlenir
Arı olan gelir bala çevrilir

Bir sürçmekle at ayağı kesilmez
Bir suç ile âdemoglu asılmaz
Bu yolu erenler kurdu basılmaz
Yol ehli kandaysa yola çevrilir(*)

Pîr Sultan Abdal'ım yatır hastadır
Elinde gülleri deste destedir
Âdemoglu bir acayip nesnedir
Muhabbetle tatlı dile çevrilir
 
 
 
Nasıl Yar Diyeyim
siteadi.com - Nasıl Yar Diyeyim
Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
Mecnun edip çöle saldıktan sonra
Alemin bağında bülbüller öter
Giden benim gülüm solduktan sonra

Coşkun sular gibi çağlamayan yar
Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
Benim şu halime ağlamayan yar
Daha ağlamasın öldükten sonra

PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu
İnsanın kamili olmuşam kulu
İster yağmur yağsın isterse dolu
Gidem ben ummana daldıktan sonra
 
 
 
 
Ne Sen Beni Unut
siteadi.com - Ne Sen Beni Unut
Gel seninle ahd ü peyman edelim
Ne sen beni unut ne de ben seni
İkimiz de bir ikrarı güdelim
Ne sen beni unut ne de ben seni

Aman kaşı keman elinden aman
Sürdük sefasını etmedik tamam
Ehl-i irfan içre olduğum zaman
Ne sen beni unut ne de ben seni

Hem saza mailim hem de sohbete
Hem sana mailim hem de devlete
Aşkın ile düştüm diyar gurbete
Ne sen beni unut ne de ben seni

Yarimin cemali güneşte mahı
Sana aşık olan çekmez mi ahı
Getir ant içelim Kelamullahı
Ne sen beni unut ne de ben seni

Gitme dilber gitme yüzün göreyim
Al yanaklarına kurban olayım
Bir emanetim var sana vereyim
Ne sen beni unut ne de ben seni

Abdal Pir Sultan'ım çektiler dara
Düşmüşüm aşkına yanarım nara
Bakın ey erenler şu giden yara
Ne sen beni unut ne de ben seni



Ne Yatarsın Bülbül Kalk Figan Eyle
siteadi.com - Ne Yatarsın Bülbül Kalk Figan Eyle
Ne yatarsın bülbül kalk figan eyle
Çağırıp ötmenin zamanı şimdi
Kırmızı gül yeşil yaprakta kaldı
Dalında ötmenin zamanı şimdi

Benim Şah'ım gelir türlü naz ile
Dili tuti kalbi irfan söz ile
Kırmızı badeyle cura saz ile
Muhabbet etmenin zamanı şimdi

Benim Şah'ım gelişinden bellidir
Ak elleri deste deste güllüdür
Dertli olanların derdi bellidir
Derde dert katmanın zamanı şimdi

Hoca Ahmet söyle sözünü doğru
Akar boz bulanık dağların seli
Yanına almıştır kuzu dilberi
Sarılıp yatmanın zamanı şimdi

Pir Sultan'ım Haydar netti neyledi
Sarardı gül benzim ayvaya döndü
Dertli olanın derdi belli oldu
Merhemi sarmanın zamanı şimdi
 
 
 
 

Ötme Bülbül
siteadi.com - Ötme Bülbül
Ötme bülbül ötme şen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana

Deryadan bölünmüş sellere döndüm
Ateşi kararmış küllere döndüm
Vakitsiz açılmış güllere döndüm
Dost senin derdinden ben yana yana

Haberin duyarsın peyikler ile
Yaramı sarsınlar şehidler ile
Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
Dost senin derdinden ben yana yana

Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim
Yemeden içmeden sudan kesildim
Zülfün kemendine kondum asıldım
Dost senin derdinden ben yana yana
 
 
Pazarlık mı Olur
siteadi.com - Pazarlık mı Olur
Ilgıt ılgıt esen seher yelleri
Doğru gelir doğru gider mi yar yar
Hakkın emri ile çürüyen canlar
Verdiği ikrarda durur mu yar yar

Pazarlık mı olur adil dükkanda
Neylim muhabbetim yar kaldı sende
Bu divan olmazsa ulu divanda
Dost benim sualimi verir mi yar yar

Bahçemde açılmış yar gonca güller
Gülün fidanından sefil bülbüller
Aşıktan maşuğa da sarılan kollar
Bin yıl yerde yatsa çürür mü yar yar

ABDAL PİR SULTAN'ım gönlü zar olan
Döner mi sözünden gerçek er olan
Senin gibi ahtı sadık yar olan
Verdiği ikrardan döner mi yar yar




Sabahtan Uğradım Ben Bir Figana
siteadi.com - Sabahtan Uğradım Ben Bir Figana
Sabahtan uğradım ben bir figana
Bülbül ağlar ağlar güle getirir
Bakın şu feleğin çürük işine
Her bir cefasını kula getirir

Depreştirme benim dertlerim tamam
Muhabbet şirindir vermiyor aman
Üstümüzde dönen çarh ile devran
Felek bizi halden hale getirir

Pir Sultan Abdal'ım sözlerim haktır
Hakk diyen kullardan hiç süphem yoktur
Cehennemde ateş olmaz nar yoktur
Herkes ateşini bile götürür
 

Sarı Tambura
siteadi.com - Sarı Tambura
Gel benim sarı tamburam
Sen ne için inilersin
İçim oyuk derdim büyük
Ben anınçün inilerim

Koluma taktılar teli
Söylettiler binbir dili
Oldum aynı cem bülbülü
Ben anınçün inilerim

Gel benim sarı tamburam
İster üstüme yatıram
Yine kırıldı hatıram
Ben anınçün inilerim

Sarı tamburadır adım
Göklere ağar feryadım
Pir Sultanımdır üstadım
Ben anınçün inilerim
 
 
 
Seher Vakti Kalkan Kervan
siteadi.com - Seher Vakti Kalkan Kervan
Seher vakti kalkan kervan
İnileyip zarilenir
Bir güzele düşen gönül
Çiçeklenir korulanır

Bahçenizde güller biter
Dalında bülbüller öter
Engel gelir bir kal katar
Olan işler gerilenir

Bülbül geldi kondu dala
Bülbülden hata yok güle
Engel bir taş atar göle
Yüzen ördek yaralanır

Pir Sultan Abdal göçelim
Elinden bade içelim
İnkar edenden kaçalım
Münkir birgün paralanır




Serseri Girme Meydana
siteadi.com - Serseri Girme Meydana
Serseri girme meydana
Aşıktan ahval isterler
Kallaşlık ile urma dem
Tasdik ehli kal isterler

Uyan bu gaflet habından
İsbat isterler batından(*)
Her aşıka sohbetinden
İkrar ile yol isterler

Erenler oynar utulmaz
Bu yola hile katılmaz
Burda harmühre satılmaz(*)
Ya gevher ya lâ'l isterler

Kılı kırk pare ederler
Birin yol tutup giderler
Dile n'itibar ederler
Hâl içinde hâl isterler

Pir Sultan Abdal n'eylersin
Muşkil halledip söylersin
Arısın çiçek yaylarsın
Yarın senden bal isterler


 

Seyyah Olup Şu Alemi Gezerim
siteadi.com - Seyyah Olup Şu Alemi Gezerim
Seyyah olup şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkarımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

İki elim kalkmaz oldu dizimden
Bilmem amelimden bilmem özümden
Akıttim kanlı yaş iki gözümden
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Yine boralandı dağların başı
Akıttım gözümden kan ile yaşı
Emaneti alır ol veren kişi
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Bozuk şu cihanın pergeli bozuk
Yazıktır şu geçen ömre yazık
Tükendi daneler kalmadı azık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Pir Sultan'ım eydür ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum çullar giydim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
 
 
Sürüye Saydılar Bizi
siteadi.com - Sürüye Saydılar Bizi
Uyur idik uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk, ses anladık
Sürüye saydılar bizi

Sürülüp kasabaya gittik
Kanarada mekan tuttuk
Didar defterine yettik
Ölüye saydılar bizi

Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi

Aşk defterine yazıldık
Pir divanına dizildik
Bal olduk, şerbet ezildik
Doluya saydılar bizi

PİR SULTAN'ım Haydar şunda
Çok keramet var insanda
O cihanda, bu cihanda
Ali'ye saydılar bizi
  
 
 
Şah'a Giderim
siteadi.com - Şah'a Giderim
Karşıdan görünen ne güzel yayla
Bir dem süremedim giderim böyle
Ala gözlü Pirim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Eğer göğerüben bostan olursam
Şu halkın diline destan olursam
Kara toprak senden üstün olursam
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Bir bölük turnaya sökün dediler
Yürekteki derdi dökün dediler
Yayladan ötesi yakın dediler
Ben de bu yayladan Şah'a giderim

Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazım kıldırırlarsa
Sizde Şah diyeni öldürürlerse
Ben de bu yayladan ŞAH'A giderim

Pir Sultan Abdalım dünya durulmaz
Gitti giden ömür geri dönülmez
Gözlerimde Şah yolundan ayrılmaz
Ben de bu yayladan Şah'a giderim
 
 
Şu Kanlı Zalımın Ettiği İşler
siteadi.com - Şu Kanlı Zalımın Ettiği İşler
Şu kanlı zalımın ettiği işler
Garip bülbül gibi zaralar beni
Yağmur gibi yağar başıma taşlar
İlle dostun bir fiskesi yaralar beni

Dar günümde dost düşmanım belli olur
Bir derdim varsa şimdi elli oldu
Ecel fermanı boynuma takıldı
Gerek asa gerek vuralar beni

Pir Sultan Abdalım can göğe almaz
Haktan emr'olmazsa rahmet yağmaz
Şu ellerin taşı bana hiç değmez
İlle dostun bir tek gülü yaralar beni
 
Tevhit
siteadi.com - Tevhit
Önüme bir çığır gelgi
Bir ucu var şar içinde
Arifler dükkanı açmış
Ne ararsan var içinde

Gir dükkana pazar eyle
Her şirindir hezar eyle
Aya güne nazar eyle
Ay Muhammet nur içinde

Ay Alidir gün Muhammet
Okunan seksen bin ayet
Balıklar deryaya hasret
Çarka döner göl içinde

Göl içinde çarka döner
Susuzluktan bağrı yanar
Alemler seyrana iner
Seyir var seyir içinde

Kuduretten verdi balı
Bahanesi oldu arı
Şimdi dinle ahuzarı
Arı inler bal içinde

Pir Sultanım ey gaziler
Yürekte yara sızılar
Talip de Pirin arzular
Bülbül öter gül içinde.




Pir Sultan Abdal
 
 
Tövbe Günahıma Estağfurullah
siteadi.com - Tövbe Günahıma Estağfurullah
Hatalar eyledim noksandır işim
Tövbe günahıma estağfurullah
Muhammet Ali'ye bağlıdır başım
Tövbe günahıma estağfurullah

Şah Hasan Hüseyin balkır nur ise
İmam Zeynel sır içinde sır ise
Özümüzde benlik kibir var ise
Tövbe günahıma estağfurullah

Muhammet Bakır'ın izinden çıkmam
Şah İmam Cafer'den gayrıya bakmam
Hatıra değip de gönüller yıkmam
Tövbe günahıma estağfurullah

Musa-yı Kazım'a daim niyazım
Ali Irıza'ya bağlıdır özüm
Eksiklik noksanlık hep kusur bizim
Tövbe günahıma estağfurullah

Taki ile Naki benziyor aya
On'ki İmam kusurlara kalmaya
Ettiğimiz kötü işler bed-huya
Tövbe günahıma estağfurullah

Hasan Askeri'nin gülleri bite
Mehdi gönlümüzün gamını ata
Söylenen yalana kova gıybete
Tövbe günahıma estağfurullah

Pir Sultan Abdal'ım Bağdat Basıra
Böyle güne kaldık böyle asıra
Sen keremkanısın kalma kusura
Tövbe günahıma estağfurullah





Pir Sultan Abdal
 
 
Üfürdüm Çerağı
siteadi.com - Üfürdüm Çerağı
Üfürdüm çerağı yandıramadım
Gönlümü yüksekten indiremedim
Aç doyurup susuz kandıramadım
Ben nice varayım Hak divanına

Ulu yol üstünde köprü çatmadım
Hatırlar hoş edip gönül yapmadım
Hakk'ın emrettiği yola gitmedim
Ben nice varayım Hak divanına

Yeşil pınarlarda parlayıp akar
Asilzade olan aslına çeker
Pervaneler aşkın oduna yanar
Ben nice varayım Hak divanına

Ben yükümü tuttum kaba söz ile
Günahlar kazandım ela göz ile
Ya nasıl çıkayım kara yüz ile
Ben nice varayım Hak divanına

Pir Sultan'ım eyder kılarım ben zar
Yüküm la'l ü gevher Şah damgası var
Eğer aşık isen gel yaramı sar
Ben nice varayım Hak divanına
 
 
 
Viran Bahçelerde
siteadi.com - Viran Bahçelerde
Viran bahçelerde bülbül öter mi
Gönül eğlencesi gül olmayınca
Merhemsiz çiğ yara pişer biter mi
Bir gerçek veliden el olmayınca

Nefse uyan Hakk'a uymuş değildir
Gaziler namazın kılmış değildir
Bu gezen abdallar derviş değildir
Arkasında hırka şal olmayınca

Tabibsiz yaraya merhem sarılmaz
Mürşit olmayınca pire varılmaz
Yüz bin tabur kursan Yezit kırılmaz
Eli Zülfikar'lı Al'olmayınca

Bu aşk meydanında bir divan olur
O meydana düşen nevcivan olur
İtikatsiz talip boş kovan olur
Vızılar arısı bal olmayınca

Değme arif bunu böyle bilemez
Bilse dahi yine arif olamaz
Her dede ölüyü diri kılamaz
Hünkar Hacı Bektaş Vel'olmayınca

İki melek gelir sual sorarlar
Döker burcunu da gevher ararlar
Bir kılın üstüne köprü kurarlar
Geçemezsin Hakk'a kul olmayınca

Pir Sultan'ım baştan dalga aşırır
O dalgadır aşıkları coşurur
Her bildiğin rehber çiğ mi pişirir
Yanıp ateşlere kül olmayınca
 
 
Yalan Dünya Sana Bel Mi Bağlanır
siteadi.com - Yalan Dünya Sana Bel Mi Bağlanır
Yalan dünya sana bel mi bağlanır
Hani benim önüm sıra gelenler
Ölüm var derlerdi ben inanmazdım
Duya duydum essah imiş yalanlar

Yaratmıştır insan ile hayvanı
İnsanda emanet koydu bu canı
Üçyüz altmış altı peygamber hani
Bizi kor mu ya onları alanlar

Şöyle bir günahkar kul türemişim
Bilemem ben feleğe n'eylemişim
Feleğin burcunu çok aramışım
Bel mi bağlar şu dünyayı görenler

Pir Sultan Abdal'ım gezerek gelir
Elinde defteri yazarak gelir
Sıra dolanarak bize dek gelir
Ölmez imiş bizim için ölenler


Yiyemezsin Demedim Mi
siteadi.com - Yiyemezsin Demedim Mi
Güzel aşk cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi

Bak şu aşkın haline
Ne gelse söyler diline
Can ü başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi

Aşıklar harabat olur
Hak yanında hürmet bulur
Muhabbet baldan tatl'olur
Doyamazsın demedim mi

Girelim Ali serine
Çıkalım meydan yerine
Küfrümüz iman yerine
Sayamazsın demedim mi

Pir Sultan'ım der Şah'ımız
Hakk'a ulaşır rahımız
On'ki imam katarımız
Uyamazsın demedim mi
 
 
Yürü Bre Hızır Paşa
siteadi.com - Yürü Bre Hızır Paşa
Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir

Nemrut gibi Anka n'oldu
Bir sinek havale oldu
Davamız mahşere kaldı
Yarın bu senden sorulur

Şah'ı sevmek suç mu bana
Kem bildirdin beni Han'a
Can için yalvarmam sana
Şehinşah bana darılır

Hafid-i Pelgamber'im has
Gel Yezid Hüseyn'imi kes
Mansur'um beni dara as
Ben ölünce il durulur

Ben Musa'yım sen Firavun
İkrarsız Şeytan-ı lain
Üçüncü ölmem bu hain
Pir Sultan ölür, dirilir
 
 
 
Yürü Bre Kahpe Felek

Yürü bre kahpe felek
Gafil gafil gelme bari
Biz de doğduk ölmek için
Yüzümüze gülme bari

Gafil gelirsin yanıma
Kıyarsın tatlı canıma
Toprak atarsın sineme
Sorucuyu salma bari

Bildim feleksin cihandan
Çıkmaz parmakların kandan
Kurtuluş yok imiş senden
Yiğitlikte gelme bari

Sen bir feleksin sözün yok
Yola gidersin izin yok
Kimi görmeğe gözün yok
Kimisini görme bari

Pir Sultan'ım der hanedir
Bilirm kastın canedir
Her işlerin tersinedir
Bildiğinden kalma bari

Zinhar Kötü Kelam Söylemeyesin

Arzulayıp Hak demine gelince
Gönülde kin kibir eylemiyesin
Hakikatın kubbesine girince
Zinhar kötü kelam söylemeyesin

Evliya cemidir sayılmaz hatır
Eğer isterlerse bir kelam yetir
Ağır ol sakin ol postunda otur
Her yerde ataklık eylemeyesin

Yeğlicelik edip gerine bakma
Delil çağrılırken gerine bakma
Aşnan musahibin odlara yakma
Yükünü günahla toplamayasın

Sen seni gör elin aybını görme
Tarikat ateştir tamuya girme
Sen de bu anlığın kimseye deme
Bu sözlerim garaz anlamayasın

Pir Sultan Abdal'ım mana bilemez
Kibrine yedirip haber alamaz
Kılavuzsuz giden yolu bulamaz
Bulunmaz yolda yola aramayasın




DİVANA KALSIN
Ben de şu dünyaya geldim giderim
Kalsın benim davam divana kalsın
Muhammet Ali'dir benim vekilim
Kalsın benim davam divana kalsın
...
Yorulan yorulsun ben yorulmazam
Derviş makamından ben ayrılmazam
Dünya kadısından ben sorulmazam
Kalsın benim davam divana kalsın
Ben de vekil ettim bar-i hudamı
O da kulu gibi zulüm ede mi
Orda söyletirler bir bir adamı
Kalsın benim davam divana kalsın
Dolanıp çevrilip birgün gelirsin
Ettiğin işlere pişman olursun
Orda da mı Hızır Paşa olursun
Kalsın benim davam divana kalsın
Mümin müslim döşürür de cem olur
Anda sınık yaralara em olur
Kara taş erir de safi mum olur
Kalsın benim davam divana kalsın
Pir Sultan Abdal'ım dünya fânidir
Giden adil beyler gelen ihvandır
Kırkların divanı ulu divandır
Kalsın benim davam divana kalsın
Pir Sultan ABDAL

 
 










 












































 





























 









AŞIK VEYSEL ŞİİRLERİ

AGLAR VEYSEL ÇIKMAZ SESI
siteadi.com - Aşik VEYSEL Siirleri
Ah çektikçe erir gider
Yüregimin yagi benim
Seni görsem durur gider
Dillerimin bagi benim
Gam leskesi saf saf oldu
Hep sözlerim bos laf oldu
Senin yolunda mahv oldu
Gençligimin çagi benim
Ah belimi büken oldu
Gurbet bana diken oldu
Alti aydir mekan oldu
Dibi kirkkiz dagi benim
Sensin derdine düstügüm
Hayal oldu konustugum
Her gün yedigim içtigim
Içerimde agu benim
Aglar VEYSEL çikmaz sesi
Gine costu gam deryasi
Garip gönlümün yaylasi
Güzel hüsnün bagi benim
ASIK VEYSEL

AGLAYI AGLAYI VARDIM PINARA

Aglayi aglayi vardim pinara
Kirli yagligimi yuvermediler
Herkes destisini doldurdu çikti
Bana da bi damla su vermediler
Elimde bir kadeh vardim kurnaya
Hücum eylediler bana vurmaya
Elimdeki kadehimi kirmaya
Tuttular bir kaçi koyvermediler
Al bu kadehini kaldir dediler
Gözünün yasiyle doldur dediler
Bir fincan su verdik bildir dediler
Sanki ya verdiler ya vermediler
Çalistim kadehim dolduramadim
Kimseye halimi bildiremedim
Gönlümün arzusunu aldiramadim
Dilegim hekime deyvermediler
Veysel bu sitemler canimi yakti
Güzellerde eda yoktur naz kalkti
Herkes üç besini aldi birakti
Beni de bir kere evermediler
ASIK VEYSEL

ALA GÖZLÜ BENLI DILBER

Ala gözlü benli dilber
Bir gün gelsen bize dogru
Seni sevdim can u dilden
Çekme kendini naza dogru
Ne pervam var ne de perdem
Sanma beni hali bir dem
Söyler seni teller her dem
Kulak versen saza dogru
Asik a zülfükar isen
Gülsen de güle zar isen
Hakikatli bir yar isen
Ben geleyim size dogru
Gönülleri bir edelim
Gayrileri biz nidelim
Ikimiz de bir gidelim
Yürüyelim ize dogru
Bir gün için feryadi zar
Bülbül eder her dem seher
Aç sinemi gel gör ne var
Artti derdim yüze dogru
Kafi derdim bir derd katma
Veysel'i yabana atma
Kerem eyle çok uzatma
Kavusalim yaza dogru.
ASIK VEYSEL

ALDANMA CAHILIN KURU LAFINA

Aldanma cahilin kuru lafina
Kültürsüz insanin kulu yalandir
Hükmetse dünyanin her tarafina
Arzusu hedefi yolu yalandir
Kar suyundan süzen çesme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sinegin bal'olmaz
Peteksiz arinin bali yalandir
Insan bir deryadir ilimle mahir
Ilimsiz insanin söhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
Islegi ameli hali yalandir
Cahil okur amma alim olamaz
Kamillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandir
ASIK VEYSEL

ALLAH BIRDIR PEYGAMBER HAK

Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir birak
Söyleyim geldi sirasi
Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i
Hep Adem'in oglu kizi
Beraberce sehit gazi
Yanlis var mi ve neresi?
Kuran'a bak Incil'e bak
Dört kitabin dördü de Hak
Hakir görüp irk ayirmak
Hakikatte yüz karasi
Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttugun yola dogru git
Yoldan çikip olma asi
Yezit nedir, ne kizilbas
Degil miyiz hep bir kardas
Bizi yakar bizim ates
Söndürmektir tek çaresi
Kimi ne çeker dilinden
Hem belinden hem elinden
Hayir ve ser emelinden
Hakikat bunun burasi
Su alemi yaratan bir
Odur külli seye kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir varvarasi
Cümle canli hep topraktan
Var olmusuz emir Haktan
Rahmet dile sen Allah'tan
Tükenmez rahmet deryasi
Veysel sapma saga sola
Sen Allah'tan birlik dile
Ikilikten gelir bela
Dava insanlik davasi…
ASIK VEYSEL

ANAMA

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti Anam
Aci tatli zahmetime katlandi
Uçurdu yuvadan yürüttü Anam
Analarin hakki kolay ödenmez
Analara ne yakismaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladi uyuttu Anam
Dogurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azigi sirtinda orak elinde
Tasli tarlalarda avuttu Anam
Ben yürürdüm Anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayip oksar severdi
Çirkin huylarimi soyuttu Anam
Çocugudum Anam bana ders verdi
Okumami çalismami ön gördü
Milletine bagli ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti Anam
Tükenmez borcum var Anama benim
Onun varligindan oldu bedenim
Kimi köylü kizi kimisi hanim
Ta ezel tarihte kayitli Anam
Veysel der kopar mi Analar bagi
Analar dogurmus agayi beyi
Iste budur sözlerimin gerçegi
Okuttu ögretti büyüttü Anam
ASIK VEYSEL

ANLATAMAM DERDIMI DERTSIZ INSANA

Anlatamam derdimi dertsiz insana
Derd çekmeyen dert kiymetin bilemez
Derdim bana derman imis bilmedim
Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
Gülü yetistirir dikenli çali
Ari her çiçekten yapiyor bali
Kisi sabir ile bulur kemali
Sabretmeyen maksudunu bulamaz
Ah çeker asiklar aglar zarinan
Yüce daglar söhret bulmus karinan
Çaglar deli gönül irmaklarinan
Aglar aglar göz yaslarin silemez
Veysel günler geçti yas altmis oldu
Döküldü yapragim güllerim soldu
Gemi yükün aldi gam ilen doldu
Harekete kimse mani olamaz
ASIK VEYSEL

ASLIMA KARISIP TOPRAK OLUNCA

Aslima karisip toprak olunca
Çiçek olur mezarimi süslerim
Daglar yesil giyer bulutlar aglar
Gök yüzünde dalgalanir seslerim
Ne zaman toprakla birlesir cismim
Cümle mahluk ile bir olur ismim
Ne hasudum kalir ne de bir hasmim
Eski düsmanlarim olur dostlarim
Evvel de topraktir sonra da adim
Geldim gittim bu sahnede oynadim
Türlü türlü tebdilata ugradim
Gahi viran sen olurdu postlarim
Benden ayrilinca kin ve buguzum
Herkese güzellik gösterir yüzüm
Topraktir cesedim günestir özüm
Hava yagmur uyandirir hislerim
Alemler alemi ölçer biçerler
Hamini hasini eller seçerler
Bu dünya fanidir konar göçerler
Veysel der ki gel barisak küslerim
ASIK VEYSEL

ASKLAR

Karadeniz gibi kükrer cosarsa
Dalgasi gelince yaman asiklar
Hirs gelip de ayranligi siserse
Kaybeder irade, dümen asiklar
Agzina geleni hemen atarlar
Ben asigim diye çalim satarlar
Haram demez helal demez yutarlar
Bibersiz baharsiz çemen asiklar
Karanlikta ayna görse ay sanir
Üryada sarap içse mey sanir
Mezarliga yol ugrasa köy sanir
Gözleri kararmis duman asiklar
Iyi demez kötü demez metheder
Bakarsin ki bir tel kirmis çat eder
Sorsan baksan aska binmis at eder
Yorulup yollarda kalan asiklar
Sehvetle asktir kiza geline
Ari olan tuz katar mi balina
Ebrisimden nazik ipek teline
Tadarlar çesitli yalan askllar
Kabini yumaya bulamaz kari
Hind'ten Hindistan'dan bahseder yari
Begenmez topali bulamaz körü
Isterler bir kasi keman asklar
Asil asklarin arzu cemaldir
Arifler bilirler ehl-i kemaldir
Asklar bizlere yüz yillik yoldur
Kossak da pesinden hemen askllar
Asklar çogaldi sadik az kaldi
Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi
Siirde ne özet ne bir öz kaldi
Savurur denesiz saman asklar
ASIK VEYSEL

ASKIN BENI ELDEN ELE GEZDIRDI

Askin beni elden ele gezdirdi
Çok dolandim bulamadim esini
Beni candan usandirdi bezdirdi
Tuzlu imis yiyemedim asini
Benim ile gezdin beni arattin
Beraber oturup beraber yattin
Türlü türlü güllerinden koklattin
Asik ettin güle bülbül kusunu
Altmis iki yildir seni ararim
Tükendi sabrim yoktur kararim
Daga tasa kurda kusa sorarim
Kimse bilmez hikmetini isini
Her millete birer yüzden göründün
Kendini sakladin sardin sarindin
Bu dünyayi sen yarattin girindin
Her nesnede gösterirsin naksini
Görenlere açik körlere gizli
Kimine göründün oruç namazli
Veysel'e göründün cilveli nazli
Tutan birakir mi senin pesini
ASIK VEYSEL

BENDEN SELAM SÖYLEN VEFASIZ YARE

Benden selam söylen vefasiz yare
Gurbet benim olsun sila kendine
Çekilmedik derdimizi bölüsek
Basli ben alayim sila kendine
Dökek derdimizi ölçek bölüsek
Ne el bize ne biz ele karisak
Felek bize gül demez ki gülüsek
Cefa benim olsun çile kendine
Çektigim cefalar yar senden geldi
Bana bu sitemler kar senden geldi
Basimdaki duman kar senden geldi
Ben kara baglayim ala kendine
Evvelden hastadir yarali gönlüm
Sevdayi mahbuba ereli gönlüm
Askin gömlegine gireli gönlüm
Hicrani Veysel'den n'ola kendine
ASIK VEYSEL

BENI HOR GÖRME KARDESIM

Beni hor görme kardesim
Sen altindin ben tunç muyum
Ayni vardan var olmusuz
Sen gümüssün ben saç miyim
Ne varise sende bende
Ayni varlik her bedende
Yarin mezara girende
Sen toksun da be aç miyim
Kimi molla kimi dervis
Allah bize neler vermis
Kimi ari çiçek dermis
Sen balsin da ben cec miyim
Topraktandir cümle beden
Nefsini öldür ölmeden
Böyle emretmis yaradan
Sen kalemsin ben uç muyum
Tabiata Veysel asik
Topraktan olduk kardasik
Ayni yolcuyuz yoldasik
Sen yolcusun ben bac miyim
ASIK VEYSEL

BESEREK DAGI

Arzusun çektigim Beserek Dagi
Elvan elvan çiçeklerin açti mi?
Çevre yanin güzellerin otagi,
Bizim eller yaylasina göçtü mü?
Güney tarafinda Kurban Pinari,
Kalkti mi Mezarli Boyu'nun kari?
Garip öter meseligin kuslari,
Yavru sahin yuvasindan uçtu mu?
Yesil atlas giymis daglar süslemis,
Mescit köyü etegine yaslanmis,
Seme Dagi, duman olmus puslanmis,
Sivralan'a nuru rahmet saçti mi?
Zaman gelip göçler geri dönerken,
Güzellerin yaylasindan inerken,
Dilberler doldurup bade sunarken,
Veysel Satir, hatirlara düstü mü?
Asik VEYSEL

BILMEM HAYAL MIYDI YOKSA DÜS MÜYDÜ

Bilmem hayal miydi yoksa düs müydü
Gönül arzusunu buldu bu gece
Yalin kiliç miydi bir ates miydi
Içerim köz ile doldu bu gece
Bilemedim gece ile gündüzü
Seçemedim günes ile yildizi
Mestane gözleri mestetti bizi
Aklimi basimdan aldi bu gece
Mah yüzüne bakma ile doyulmaz
Sira sira benleri var sayilmaz
Ask meyinden içen asik ayilmaz
Bilemedim bana noldu bu gece?
Durmaz yanar gerçeklerin çeragi?
Yakin olur ehl-i askin iragi
Gölköy oldu VEYSEL'lerin duragi
Hayali karsima geldi bu gece
ASIK VEYSEL

BIR HAYAL PESINDE DOLANDIM DURDUM

Bir hayal pesinde dolandim durdum
Asla terk etmezem sanma unuttum
Sönmez ümidlerden beklerim yardim
Bu gün yarin dedim gönlüm avuttum
Gahi zengin oldum hülya yasattim
Nerde güzel gördü isem laf attim
Sevda denizinde gönlüm aldattim
Arzularim suya düstü ne ettüm
Gahi fakir oldum hayli süründüm
Gahi mecnun oldum aba büründüm
Nerde güzel gördü isem yerindim
Ucu çikmaz bir küçücük yol tuttum
Veysel bu sevdadan vazgeç dediler
Olup bitenleri yaz geç dediler
Sevdigin kapidan az geç dediler
Aci sözü sevdigimden isittim
ASIK VEYSEL

BIR KÜÇÜK DÜNYAM VAR IÇIMDE BENIM

Bir küçük dünyam var içimde benim
Mihnetim ziynetim bana kafidir
Görenler dar görür genistir bana
Sohbetim ülfetim bana kafidir
Istemem dünyanin saltanatini
Süslü giyimini Arap atini
Bilirsem Türklügüm var kiymetini
Vatanim milletim bana kafidir
Isterdim hayatta düsmanla savas
Milletime kurban olaydi bu bas
Nasip degil imis sehitlik kardas
Imanim niyetim bana kafidir
Dünya genis olsun ister dar olsun
Yeter ki kalbimde iman var olsun
Her zaman milletim bahtiyar olsun
Rütbemle mesnedim bana kafidir
Içimde beslerim bir büyük ordu
Çignesin düsmani yükseltsin yurdu
Azmi zihniyeti Veysel'in derdi
Iste bu niyetim bana kafidir
ASIK VEYSEL

BIR PIPOM VAR YAMALIKLI

Bir pipom var yamalikli
Palto giyerim alikli
Oglum kizim çarikli
Mes giymemis soyum benim
Iki gözüm görmez benim
Kimse halim sormaz benim
Bes gün evde durmaz benim
Gurbet oldu köyüm benim
Bir esim var kizil sari
Gubardir gezer saçlari
Benim der dünya dilberi
Böyle düsmüs payim benim
Sir saklamam sitir örtmem
Tangolardan otur örtmem
Hecap bilmem hatir örtmem
Olmaz olsun huyum benim
VEYSEL sözün bes par'etmez
El bir taraf yare yetmez
Günah yanindan hiç gitmez
Bilmiyorum ki neyim benim
ASIK VEYSEL

BIR DERD EHLI BULSAM DERDIM SÖYLESEM

Bir derd ehli bulsam derdim söylesem
Iyi olmaz derdlerim halim n'olacak
Hekimler derdime derman bulamaz
Bir degil bes degil derd kucak kucak
El vurma yarama yaklasma kardas
Derdimi söylesem tükenmez bas bas
Içimde yaniyor tütünsüz ates
Ceset soba gibi kalbim bir ocak
Asiklar alemde gülmez dediler
Akar göz yaslarim silmez dediler
El elin derdini bilmez dediler
Kimler gelip hatirimi soracak.
Katlan bu cefaya sabreyle gönül
Bu dünyanin isi hep böyle gönül
Basindan geçeni sen söyle gönül
Neler geldi geç oldu olacak
Veysel'in derdine bulunmaz çare
Etseler vücudun hem pare pare
Bir arzuhal sundum hakiki yare
O yar gelip yaralarim saracak
ASIK VEYSEL

BU ALEMI GÖREN SENSIN

Bu alemi gören sensin
Yok gözünde perde senin
Haksiza yol veren sensin
Yok mu suçun burda senin
Kainati sen yarattin
Herseyi yoktan var ettin
Beni çiplak disar'attin
Cömertligin nerde senin
Evli misin ergen misin
Esin yoktur bir sen misin
Çarki sema nur sen misin
Bu balkiyan nur da senin
Kilisede despot kesis
Isa Allah'in oglu demis
Meryem Ana neyin imis
Bu isin var bir de senin.
Kimden korktun da gizlendin
Çok aradin, çok izlendin.
Göster yüzünü çok nazlandin
Yüzün mahrem ferde senin
Binbir ismin bir cismin var
Oglun, kizin ne hismin var
Her bir irenkte resmin var
Nerde baksam orda senin
Türlü türlü dillerin var
Ne acaip hallerin var
Ne karanlik yollarin var
Sirat köprün nerde senin
Ademi sürdün bakmadin
Cennette de birakmadin
Seytani niçin yakmadin
Cehennemin var da senin
Veysel neden aklin ermez
Uzun kisa dilin durmaz
Eller tutmaz gözler görmez
Bu acaip sir da senin
ASIK VEYSEL

ÇAMLIBEL

Bir yar için diyar diyar dolandim
Yoruldum da Çamlibel'e yaslandim
Irmak oldum çalkalandim bulandim
Duruldum da Çamlibel'e yaslandim
Gahi gönül oldum yüksekten uçtum
Ferhat oldum ask ugrunda çalistim
Irenk irenk çiçeklere karistim
Dirildim de Çamlibel'e yaslandim
Yildizdagi Pir Sultan'in yaylasi
Kiliç kalkan kirat beylerin süsü
Kulagima degdi Köroglu sesi
Dirildim de Çamlibel'e yaslandim
Feleginen çok oynadim ütüldüm
Bir zalimin tuzagina tutuldum
Haraç mezat dost ugrunda satildim
Verildim de Çamlibel'e yaslandim
Veysel der bir yarin derdine düstüm
Askin dolusunu elinden içtim
Kendi kaçti hayaline ulastim
Sarildim da Çamlibel'e yaslandim
ASIK VEYSEL

ÇARIK MESS KONUSMASI

Çarik söylüyor
Aman kardes cok üsüdüm
Sen kösede ben disarda
Senin ile kardes idim
Sen kösede ben disarda
Mes söylüyor
Elin, yüzün çamur bu ne
Git ahirda kizinsene
Laf istemem uzun çene
Ben kösede sen disarda
Çarik söylüyor
Sen de deri, ben de deri
Görüyon mu kör kaderi
Sen tutmussun mevkileri
Sen kösede ben disarda
Mes söylüyor
Neler gördüm tezgahlarda
Hiç gezmedim uzaklarda
Hakkim vardir bu haklara
Ben kösede, sen disarda
Çarik söylüyor:
Güzel güzel hali kilim
Senin kilin benim kilim
Tepeleyip etme zulüm
Sen kösede ben disarda
Mes söylüyor
Ben kimseye etmem zulüm
Ne çare ki böyle yolum
Hali gene benim halim
Ben kösede sen disarda
Çarik söylüyor
Sen gezersin halilarda
Güzel güzel balolarda
Ben gezerim çalilarda
Sen kösede ben disarda
Mes söylüyor
Mes çariktir, çarik mestir
Yürürlerse ayni sestir
Veysel söyler bir nefestir
Gah içerde, gah disarda
ASIK VEYSEL

ÇIRPINIP IÇINDE

Çirpinip içinde döndügüm deniz
Dalgalanir cosar rüzgarindan
Mevce gelir cosar inleyen askim
Ah çektikçe kaynar gelir derinden
Derya cosar inci saçar kenara
Ask ehli dayanir atese kara
Bülbüller gül için giyinler kara
Seherler uyanir gülizarindan
Dert ile mihnete dalmayan asik
Ne yemis ne doymus eli bulasik
Kinama Veysel'i fikri dolasik
Ayrilmis yarinden yar diyarindan
ASIK VEYSEL

ÇOK YALVARDIM ÇOK YAKARDIM

Çok yalvardim çok yakardim
Uyanmadi kara bahtim
Sansim küsmüs etmez yardim
Uyanmadi kara bahtim
Uyur uyanmaz ikbalim
Nic olacak benim halim
Boynuna olsun vebalim
Uyanmadi kara bahtim
Kader kadere es oldu
Agladim gözüm yas oldu
Uzun boylu savas oldu
Uyanmadi kara bahtim
Tecellim bozuk temelden
Gitti gençlik çikti elden
Aska mahkumuz ezelden
Uyanmadi kara bahtim
Kismet beni diyar diyar
Dolandirir bilmem ne var
Veysel oldu candan bizar
Uyanmadi kara bahtim
ASIK VEYSEL

DALGIN DALGIN SEYREYLEDIM ALEMI

Dalgin dalgin seyreyledim alemi
Renkler ne çiçekler ne koku ne
Bir arama yaptim kendi kafami
Görünen ne gösteren ne görgü ne
Çesitli irenkler türlü görüsler
Hayal midir rüya midir bu isler
Tatli muhabbetler güzel sevisler
Güzellik ne sevda nedir sevgi ne
Göz ile görülmez duyulan sesler
Nerden uyaniyor bizdeki hisler
Sekilsiz gölgesiz canlar nefesler
Duyulan ne duyuran ne duygu ne
Kimse bilmez dünya nasil kurulmus
Her cisime birer zerre verilmis
Cümle varlik bir kuvvetten var olmus
Gelen ne giden ne yol ne yolcu ne
Herkese gizlidir bu sirr-i hikmet
Her nesnede vardir bir türlü ibret
Veysel'i söyletir bir büyük kuvvet
Söyleyen ne söyleten ne Tanri ne?
ASIK VEYSEL

DELI GÖNÜL DEGME ÇAYDAN BULANMAZ

Deli gönül degme çaydan bulanmaz
Cosarsa dalgasi kendinden olur
Derdsiz asik diyar diyar dolanmaz
Gezdirir kavgasi kendinden olur
Gönüle delidir demistik bastan
Üsenmez borandan islanmaz yastan
Bogulmaz denizden yenmez atesten
Atesi kor közü kendinden olur
Gönül bir deryadir dalgasi dinmez
Her güzele meyil verip dost denmez
Tasima su ile degirmen dönmez
Dökülür çarka su kendinden olur
Yüce daglar ova gibi düzlenmez
Veysel muhannetten kerem gözlenmez
Tilki gölgesine arslan gizlenmez
Yigidin gölgesi kendinden olur
ASIK VEYSEL

DELI GÖNÜL NE GEZERSIN

Deli gönül ne gezersin
Geze geze yorulman mi
Ne kazandin bu sevdadan
Vazgeç desem darilman mi
Delisin gönül delisin
Güzellere cilvelisin
Bu isleri bilmelisin
Çiçek olsan derilmen mi
Inc-elekten elenirsin
Diyar diyar dolanirsin
Akar çaglar bulanirsin
Hiç bir zaman durulman mi
Yüce dagin meneksesi
Sesin güzeller nesesi
Gönlümün billur sisesi
Tasa çalsam kirilman mi
Söyletme garip Veysel'i
Kahi uslu kahi deli
Candan sevdigi güzeli
Tenha bulsan sarilman mi
ASIK VEYSEL

DOSTLAR BENI HATIRLASIN

Ben giderim adim kalir,
Dostlar beni hatirlasin.
Dügün olur, bayram gelir,
Dostlar beni hatirlasin.
Can bedenden ayrilacak,
Tütmez baca, yanmaz ocak,
Selam olsun kucak kucak,
Dostlar beni hatirlasin.
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüs, kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek,
Dostlar beni hatirlasin.
Gün ikindi aksam olur,
Gör ki basa neler gelir,
Veysel gider, adi kalir
Dostlar beni hatirlasin

ASIK VEYSEL

DURUM..

Dünya debdil oldu durum degisti.
Kimi aya gider kimi cennete.
Dünya güzellendi itibar düstü,
Anne baba yoksun kaldi hürmete.
Bin dokuzyüz altmisyedi yilinda
Çirkin sözler gezer halkin dilinde
Ud edep kalmadi kizda gelinde
Büyükler küçüge gelir minnete
Bakmaz misin insanlarin isine
Kötülükler dogar pesi pesine
Mezhep kavgasindan din dögüsüne
Sanki varip sigmamislar cennete.
Kimisi söz verir sözünde durmaz
Hakikati dogru sözü duyurmaz
Isledigi suçun farkina varmaz
Ne yüzle varacagiz ahirete
Kötülükler memlekete kök saldi
Fitnelik fesatlik artti çogaldi
Bu isin islahi Allah'a kaldi
Ulu Tanrim yardim etsin millete.
Tezvirlerin isi gider ileri
Yalanciya itibar çok ekseri
Hilekarin sahtekarin isleri
Yol açiyor rezalete nefrete.
Gitmiyor gönlümün kederi, yasi
Dogru söyleyene diyorlar asi
Bitmez bu dünyanin kuru davasi
Çekil Veysel bir köse-yi vahdete.
ASIK VEYSEL

DÜNYA GENIS IDI SIMDI DARALDI

Dünya genis idi simdi daraldi
Çikip gidecegin yer belli degil
Yetmis alti yildir alir satarim
Bakmadim deftere kar belli degil
Seyrettim alemi dünya dar dedim
Ay dünya, arasi sanki bir adim
Denizi karayi ölçtüm aradim
Adalar içinde var belli degil
Avrupa Asya ayri bir kita
Bir yillik yol idi deveye ata
Uçaklar sigdirdi bes on saata
Daha neler çikar dur belli degil
Hirsizlar çalardi at ile para
Simdi çaliyorlar uçak-tayyare
Bekar kalsam dünür olsam dullara
Istenecek baslik ver belli degil
Evlattan usaktan fayda bekleme
Binde bir bulunur o da tekleme
Cahil insan gül ise de koklama
Ayvasi turuncu nar belli degil
Ne ogluna güven ne de kizina
Dogru söylen kulak vermez sözüne
Yalvar yakar getiremen izine
Içimde bir ates kor belli degil
Bu kahpe dünyanin sonu vefasiz
Bes günlük ömrünü geçir kavgasiz
Diyorlar Veysel'e sersem kafasiz
Basimda duman var kar belli degil
ASIK VEYSEL

DÜNYADA TÜKENMEZ MURAD VAR IMIS

Dünyada tükenmez murad var imis
Ne alani gördüm ne murad gördüm
Mesakkatin adin Murad koymuslar
Dünyada ne lezzet ne tad gördüm
Ölüm var dünyada yok imis murad
Günbegün artiyor türlü mesakkat
Kalmamis dünyada ehli kanaat
Insanlar içinde çok fesat gördüm
Nusverani Adil nerede tahti
Süleyman mührünü kimse birakti
Resulü Ekrem'in kanunu hakti
Her ömrün sonunda bir feryat gördüm
Var midir dünyaya gelip de kalan
Gülüp bastan basa muradin alan
Muradi maksudu hepsi yalan
Ölümü dünyada hakikat gördüm
Dönüyor bir dolap çarki belirsiz
Çaglayan bir su var arki belirsiz
Veysel neler satar narki belirsiz
Ne müsteri gördüm ne hesap gördüm
ASIK VEYSEL

EGER GÖRSE IDIM GÖZ ILE SENI

Sen bir ceylan olsan ben de bir avci
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermani yoktur ilaci
Vursam yaralasam söz ile seni
Kurulma sevdigim güzelim deyin
Baglanma karayi allari geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Seslesem elime tuz ile seni
Koyun olsan otlatirdim yaylada
Tellerini yoldurmazdim hoyrada
Balik olsan takla dönsen deryada
Düsürsem toruma bez ile seni
Veysel der ismini koymam dilimden
Ayri düstüm vatanimdan ilimden
Kus olsan da kurtulmazdin elimden
Eger görse idim göz ile seni
ASIK VEYSEL

ESIN YOKTUR BULAMADIM

Senin askin beni mecnun
Edem dedi olamadim
Ben bu aska hiç bir derman
Çok aradim bulamadim
Askin beni etti deli
Kah bosaldim gahi dolu
Candan sevdigim güzeli
Alam dedim alamadim
Ben o yare olsam köle
Sevdasi var basa bela
Isyan ettim bile bile
Kusurumu bilemedim
Ben bir ceset sen bir cansin
Hem dinimsin hem imansin
Bana benden yakin sensin
Dost yolunda ölemedim
Varim yogum bir Veysel'in
Pesinden tutusmus elim
Ey benim nazli güzelim
Esin yoktur bulamadim
ASIK VEYSEL

EY HOCAM KARISMA HIKMETULLAHA

Ey hocam karisma Hikmetullaha
O derya derindir giren bogulur
Allah birdir inanmisiz Allaha
Iki diyen o dergahtan kovulur
Aslim Türktür Elhamdüllah Müslüman
Sükür Amentüye etmisiz iman
Kalbime yarasmaz sirk ile gumen
Kalbimiz nur ile dolu sayilir
Karisma hikmete halini konus
Müskülat var ise üstad bul danis
Bu sirrin aslina eren olmamis
Bir ermis varsa veli sayilir
Sen mi attin dünyanin temel tasini
Ne bilirsin yaradanin isini
Görsene dünyanin yürüyüsünü
Burdan söyle Vasingtonda duyulur
Yürü ileriye bakma geriye
Nasil isler bakmaz misin ariya
Nar-d-Allahin Nur-d-Allahin nurriye
Cehennem yobazin yolu sayilir
Cahil ile sohbet etmek zor olur
Kulagi sagirdir gözü kör olur
Her sözünde kavga niza var olur
Cahiller dikenli çali sayilir
Yetismeyecek yere elin uzatma
Ben bilirim diye halki aldatma
Manasiz mantiksiz kem laf sarfetme
Bos sözler kavganin dili sayilir
Baykus gibi durup durma yuvada
Insanlar kus olmus gezer havada
Giris Veysel kollarini siva da
Çalisan Allah'in kulu sayilir
ASIK VEYSEL

GALIBA DÜNYANIN SONUNA GELDIK

Galiba dünyanin sonuna kaldik
Gelin belli degil kiz belli degil
Ne nasihat duyduk ne ögüt aldik
Sohbet belli degil söz belli degil
Dünya güzellendi tadi kalmadi
Insanin edebi udu kalmadi
Günahin sevabin adi kalmadi
Hakikata giden iz belli degil
Aylarca yol çeken develer atlar
Onlari kurtardi bu ferasetler
Insanlar yol için takti kanatlar
Yokus belli degil düz belli degil
Hasta gönlün tedavisi zoraldi
Gizli sir kalmadi asikar oldu
Irenkler çogaldi boya bozuldu
Kumas belli degil bez belli degil
Veysel nene gerek dünyanin hali
Kimi hasir dokur kimisi hali
Tam çalgiya karistirdik kavali
Davul belli degil saz belli degil
ASIK VEYSEL

GINE MI AGLADIN KIRPIKLER NEMLI

Gine mi agladin kirpikler nemli
Dostum niçin giyinmissin karalar
Çig düsmüs gül gibi yüzünden belli
Senin derdin bu sinemi yaralar
Aziz dostum seni kimler aglatti
Tecelli derdini derdime katti
Yalan dünya nicelerini aglatti
Kim bilir ki son mekanin nereler
Bu can bu cesede girelden beri
Aldik basimiza türlü kaderi
Çaresiz çaresiz ileri geri
Vakit gelir tamam olur siralar
Cefanin sefanin farki yok bence
Eger düsünürsek inceden ince
Her ikisi de son haddine varinca
Dümdüz olur inis yokus dereler
Mihnet-i dünyaya tahammül gerek
Kahi agla***** kahi gülerek
Geçti günüm gözyaslarim silerek
VEYSEL arar dertlerine çareler
ASIK VEYSEL

GÖKLERDEN SÜZÜLDÜM TERTEMIZ INDI

Göklerden süzüldüm tertemiz indim
Yere indim yedi renge boyandim
Boz bulanik bir sel oldum yürüdüm
Çesit çesit türlü renge boyandim
Azgin azgin çagla***** akarak
Insafsizca tahrip edip yikarak
Ne utandim ne kimseden korkarak
Kusur günah kirli renge boyandim
Bir kuru sevdanin pesine düstüm
Nice kayalardan taslardan uçtum
Irmaga kavustum kendimden geçtim
Utandim da kirli renge boyandim
Yüzlerimi yere vurdum süründüm
Çok dolandim irmak oldum göründüm
Eleklerden geçtim yundum arindim
Kamilane karli renge boyandim
Irmak olup kavusunca denize
Dalgalandik costuk tastik biz bize
Çok zaman seyrettim aya yildiza
Aydin parlak nurlu renge boyandim
Veysel yoktan geldim yok olup geçtim
Ben deyenler yalan gerçegi seçtim
Bir buhar halinde göklere uçtum
Kayboldum o sirli renge boyandim.
ASIK VEYSEL

GÖNÜL SANA NASIHATIM

Gönül sana nasihatim
Çagrilmazsan varma gönül
Seni sevmezse bir güzel
Baglanip da durma gönül
Ne gezersin Sam'i Sark'i
Yok mu sende hiç bir korku
Terkedersin evi barki
Beni bosa yorma gönül.
Yorulursun gitme yaya,
Hükmedersin güne aya,
Ask denilen bir deryaya
Çikamazsin girme gönül.
Ben kocadim sen genceldin,
Basa bela nerden geldin
Kahi indin kah yükseldin
Simdi oldun turna gönül.
Bazi zengin bazi zügürt,
Bazi usta bazi sakird
Bazi koyun bazi aç kurt
Her irenkten derme gönül
Veysel gönülden ayrilmaz,
Kahi bilir kahi bilmez,
Yalan dünya yarsiz olmaz,
Ister saçi sirma gönül.
ASIK VEYSEL

GÜZELLIGIN

Güzelligin on para etmez
Bu bendeki ask olmasa
Eglenecek yer bulaman
Gönlümdeki kösk olmasa.
Kim okurdu kim yazardi
Bu dügümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir baska bask'olmasa.
Güzel yüzün görülmezdi
Bu ask bende dirilmezdi
Güle kiymet verilmezdi
Asik ve masuk olmasa.
Senden aldim bu feryadi
Bu imis dünyanin tadi
Anilmazdi Veysel adi
O sana asik olmasa.
ASIK VEYSEL

HAYAL BANA YAKIN

Hayal bana yakin yar bana uzak
Sevdasi basima dolanir gitmez
Askina düseli yar bana uzak
Yüz bin ögüt versen biri kar etmez
Senin askin beni kildi urusvay
Düsmüsüm pesinde kosarim hay hay
Kabul et kapinda beni de kul say
Dost yoluna ölür asik ar etmez
Ey beni bu derde giriftar eden
Eski muhabbeti kaldirdin neden
Gönül ister kavusmayi ölmeden
Gül olmasa bülbül ah u zar etmez
Beni yakan yansin askin narina
Gönül düstü bir zalimin toruna
Bakmaz misin bu VEYSEL'in zarina
Ah çeker aglarim yar elim yetmez.
ASIK VEYSEL

HEPIMIZ BU YURDUN EVLATLARIYIZ
Bu nasil kavgalar çirkin dögüsler
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
Yolumuza engel olur bu isler
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
Birlesiriz bir bayragin altinda
Biz Türklerin ikilik yok aslinda
Yanar tutusuruz vatan askinda
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
Hedef alip dövüstügün kardesin
Seni yaraliyor attigin tasin
Topluma zararli yersiz savasin
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
Herkes ilim deryasinda yüzüyor
Çikmis ayin çevresinde geziyor
Yazik bize yollarimiz uzuyor
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
Kitaplar yazilmis nasihat dolu
Birlikte güçlenir gençligin kolu
Gençlige emanet Atatürk yolu
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
Söyler Veysel sözlerinden vazgeçmez
Bulanik çesmeden kimse su içmez
Ganadi olmasa kuslar da uçmaz
Hepimiz bu yurdun evlatlariyiz
ASIK VEYSEL

ISTANBUL....

Sevgisi içimde yasayip duran
Nazli güzellerin sirin Istanbul
Hayali kafamda hükümdar süren
Görmez gözlerime görün Istanbul
Ortasinda deniz kenarlar kara
Bu dünyada cennet olmus kullara
Mehtapta sandallar ne hos manzara
Sahildir yayladir yerin Istanbul
Gemilerin gelir pesi pesine
Söhretin yayilmis hudut disina
Ayri bir güzellik basli basina
Sevgi muhabbetin derin Istanbul
Fatih Mehmet Sultan temeli kurdu
Ondan sonra oldu Türklerin yurdu
Edirne'den gelen o büyük ordu
Ayyildiz bayrak nurun Istanbul
Denizler kilidi bogazlarin var
Dünyaya haykiran avazlarin var
Yilmaz Türk Ordusu sahbazlarin var
Ferah tut gönlünün serin Istanbul
Dünya güzelligi sendedir mevcut
Hususi özenmis yaratmis Mabut
Herkesin gönlünde vardir bir maksut
Halis Türk maksadin varin Istanbul
Edipler sairler yetismis sende
Ehl-i asklar yanmis tutusmus sende
Bir aciz kimseyim Veysel'im ben de
Seversen olayim yarin Istanbul
ASIK VEYSEL

ISDE HIYLE SÖZDE YALAN OLMASA

Insanoglu dogru yoldan sasmazdi
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Türlü türlü felakete düsmezdi
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Istemezdi alis veriste senet
Kafalara yerlesmezdi ihanet
Ne zina olurdu ne çapkin evlat
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Ne bir yetim hakki ne de bir rüsvet
Yanmazdi gönüller olurdu hep sad
Derdim anlatirken denmezdi kapat
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Bu güzel sohbette olmazdi fis fis
Çirkin ise meyyal olmazdi nefis
Ne cinayet ne hirsiz ne hapis
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Ortadan kalkardi günah musibet
Asiklar olurdu hak ve hakikat
Herkes için açik olurdu cennet
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Tamuda olmazdi kullara ceza
Olsa temiz ahlak ve husni-i riza
Hiç süphe girmezdi gönüle göze
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
Yalancilar belki kizar bu ise
Yalan ayaktadir çikamaz basa
Kemlik düsünür mü kardes kardese
Isde hiyle, sözde yalan olmasa
VEYSEL bu yollarda sarfeder nefes
Herkesin elinde gezer bir kafes
Binbir türlü derdi çeker mi herkez
Isde hile, sözde yalan olmasa
ASIK VEYSEL

KARA TOPRAK

Dost dost diye nicesine sarildim
Benim sadik yarim kara topraktir.
beyhude dolandim, bosa yoruldum
Benim sadik yarim kara topraktir.
Nice güzellere baglandim kaldim
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü istedigim topraktan aldim
Benim sadik yarim kara topraktir
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi
Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi
Kazma ile dövmeyince kit verdi
Benim sadik yarim kara topraktir
Adem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyve bitirdi
Her gün beni tepesinde ***ürdü
Benim sadik yarim kara topraktir.
Karnin yardim kazmayinan, belinen
Yüzün yirttim tirnaginan, elinen
Yine beni karsiladi gülünen
Benim sadik yarim kara topraktir
Iskence yaptikça bana gülerdi
bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi
Benim sadik yarim kara topraktir.
Havaya bakarsam hava alirim
Topraga bakarsam dua alirim
Topraktan ayrilsam nerde kalirim
Benim sadik yarim kara topraktir.
Bir dilegin varsa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik topraga verilmis Hak'tan
Benim sadik yarim kara topraktir.
Hakikat istersen açik bir nokta
Allah kula yakin, kul da Allah'a
Hakkin gizli hazinesi toprakta
Benim sadik yarim kara topraktir.
Bütün kusurumu toprak gizliyor
Melhem çalip yaralarim düzlüyor
Kolun açmis yollarimi gözlüyor
Benim sadik yarim kara topraktir.
Her kim ki olursa bu sirra mazhar
Dünyaya birakir ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bagrina basar
Benim sadik yarim kara topraktir.
ASIK VEYSEL

KIRK YASIMDAN SONRA KALBIME ILHAM

Kirk yasimdan sonra kalbime ilham
Eristi Mevladan bir ihsan oldu
Hakk'i bilenlere hazirdir her an
Inkar edenlere sir nihan oldu
Varlik noktasini açik gösterdi
Irade-i cuz'un eline verdi
Hakk'i bilen her esyayi Hak gördü
Vücudun sehrine o sultan oldu
Sagda solda arsta kürste her yerde
Hazirdir münkirin gözünde perde
Diyen bilmez bilen demez bir ferde
Akil ermez sirri bir süphan oldu
Zahir batin her irenkten görünür
Gani dogar amma gahi dulunur
Nerde baksan orda hazir bulunur
Kim demis hakkinda lamekan oldu
Nuru ile bu alemi kapladi
Azimdir kerimdir gafurdur adi
Sefil Veysel Hak'tan ister muradi
Muradlar verecek cömertkan oldu.
ASIK VEYSEL

KIZILIRMAK

Daima bulanin, asla durulman,
Nedir bu sendeki hal, Kizilirmak?
Çaglayip akarsin, hiç mi yorulman?
Seni zapteyleyemez göl, Kizilirmak.
Bahar gelir, bulanirsin, cosarsin,
Dalga vurur, kenarlara tasarsin.
Dünya kurulali böyle yasarsin,
Tükenmez ömrün var bol, Kizilirmak.
Toplanir sularin yayladan, köyden,
Kuvvetler alirsin çesmeden, çaydan.
Farig olup vazgeçmen mi bu huydan?
Kimseye vermezsin yol, Kizilirmak.
Yel estikçe daglar karin eritir,
Günes olur, çayir çimen yürütür;
Dünyada bâkisin, hükmün câridir,
Sana kuvvet verir sel, Kizilirmak.
Zara daglarindan toplasin gelin,
Sivas'in kenarin dolasin gelin,
Yildiz irmagina ulasin gelin,
Göksu'yu beraber al, kizilirmak.
Kizildag'dan dogru çikip gelisin,
Kayseri'de Karasu'ya karisin,
Cahdin nedir, yola devam çalisin,
Delice irmagin bul, Kizilirmak.
Ulu sular ile akip gidersin,
Tavsanli dagina bakip gidersin,
Ugradigin yeri yikip gidersin,
Git Karadeniz'e dol, Kizilirmak.
Veysel'in gözünden çaglayan sular;
Derdim gizli durur, yüzlerim güler,
Seni tutsun beni tutan uykular,
Derin uykulara dal, Kizilirmak.
ASIK VEYSEL

MECNUN GIBI DOLANIYORUM ÇÖLLERDE

Mecnun gibi dolaniyorum çöllerde
Hayal beni yeldiriyor yel gibi
Ah çeker aglarim gurbet ellerde
Durmaz akar gözüm yasi sel gibi
Bir güzelin mecnunuyum ezelden
Veremem telkini gelmiyor elden
Yandim atesine can u gönülden
Görmesem günlerim uzar yil gibi
Hesapsiz haftalar yillar geçiyor
Evvel benim idi simdi kaçiyor
Varip düsmanlara derdin açiyor
Beni görüp saklaniyor el gibi
Zincirsiz kösteksiz bagladi beni
Tatli diliyle egledi beni
Yurdumdan yuvamdan eyledi beni
Yarsiz dunya mali bana pul gibi
Askin beni deryalara daldirdi
Bazi aglatir da bazi güldürür
Ister azat eyler ister öldürür
Sefil Veysel kapisinda kul gibi
ASIK VEYSEL

MEKTUP..

Yeni mektup aldim gül yüzlü yardan
Gözetme yollari, gel deyi yazmis.
Sivrialan köyünden, bizim diyardan
Daglar mor menevse gül deyi yazmis.
Beserek'te lale sümbül yürüdü
Güldede'yi çayir çimen bürüdü
Karatas'ta kar kalmadi eridi
Akar gözüm yasi sel deyi yazmis.
Eglenme gurbette yayla zamani
Mevla'yi seversen aglatma beni
Benek benek mektuptadir nisani
Gözyasim mektupta pul deyi yazmis.
Kokuyor burnuma Sivr(i)alan köyü
Serindir daglari, soguktur suyu
Yar mendil göndermis yadigar deyi
Gözünün yasini sil deyi yazmis.
Veysel bu gurbetlik kar etti cana
Karistir göçünü ulu kervana
Gün geçirip firsat verme zamana
Sakin uzamasin yol deyi yazmis.
ASIK VEYSEL

MEMLEKETE DESTAN OLDUM

Memlekete destan oldum
Karim beni begenmedi
Esten oldum dosttan oldum
Yarim beni begenmedi
Ne söylesem "deli" dedi
"Meyva vermez çali" dedi
"Açma bana kolu" dedi
Sarim beni begenmedi
Ben gönlümün valisiyim
Alti çocuk velisiyim
Bir güzel delisiyim
Durum beni begenmedi
Yine düstüm dilden dile
Gözyaslarim sile sile
Atti beni gurbet ele
Yarim beni begenmedi
Geçti güzelligin çagi
Gölköy'e kurdum otagi
Güz geldi döktü yapragi
Dalim beni begenmedi
Veysel yönüm yare döndüm
Lodos degmis kara döndüm
Yesillenmis yare döndüm
Pirim beni begenmedi
ASIK VEYSEL

MIMAR..

Bu dünyayi kuran mimar
Ne bos saglam temel atmis
Insanliga ibret için
Kisim kisim kul yaratmis
Kimi yaya kimi atli
Kimi uçar çift kanatli
Dünya sirin baldan tatli
Eyvah bali tuza katmis
Kazmasi yok küregi yok
Ustasi var çiragi yok
Gök kubbenin diregi yok
Muallakta bina çatmis
Bu çark böyle döner durmaz
Ehli asklar yanar durmaz
Ask meyinden kanar durmaz
Sevgi muhabbet yaratmis
Hep biliriz dünya fani
Oyaliyor seni beni
Adem atadan bu yana
Nice insan gelmis gitmis
Bu dünyaya gelen gülmez
Bir yok var ki giden gelmez
Bu hikmeti kimse bilmez
Ona sir demis kapatmis
Bu nizami böyle kurmus
Kendi çekilmis oturmus
VEYSEL'e türlü dert vermis
Durmadan derman aratmis
ASIK VEYSEL

NASIHAT..

Kulak ver sözüme dinle arkadas!
Uyma lak lak edip gülüsenlere!
Mesgul eder seni isinden eyler,
Karisirsin tembel, perisanlara
Adim at ileri, geriye bakma!
Bir saglam is tut, elden birakma!
Saçma sapan sözler, hep delme takma,
Allah'in yardimi çalisanlara!
Ileriyi gören, geriye bakmaz!
Tuttugu isi elden birakmaz!
Allah cömert ama ekmek birakmaz,
Oturup geçmisi konusanlara!
Maziye karismis yillarda, ayda!
Geçmisi konusmak, saglamaz fayda!
Gören göze ibret vardir her iste!
Seyret gökyüzünde yarisanlari!!
ASIK VEYSEL

NELER YAPTI BANA KADER

Neler yapti bana kader
Uyansana kara bahtim
Yel degdikçe erir gider
Karsi dagda kara bahtim
Tecellinin ters kalemi
Bana dar etti alemi
Dedim güzel sar yaremi
Çikageldi hora bahtim
Içimden gitmez kederim
Mihnet ile doldu derim
Dünya kalsin ben giderim
Bilet veren kara bahtim
Yükün aldi gam kervani
Terk edip gider bu hani
Bilinmez nerde mekani
Göge bahtim, yere bahtim
Bu bir sir ki açiklanmaz
Diyen bilmez, bilen demez
Öyle bir yol giden gelmez
Uzar gider ara bahtim
Veysel söyler derdi çoktur
Ecel gelir ölüm Haktir
Saklanmiya imkan yoktur
Ora bahtim bura bahtim
ASIK VEYSEL

SABAHTAN BIR GÜZEL GÖRDÜM

Sabahtan bir güzel gördüm
Suya gelmisti pinara
Aradim aslini sordum
A***** hüsn-ü dilbere
Bahçedeki taze fidan
Seherde kalkmis uykudan
Salinarak suya giden
Ala gözlü kasi kara
Gider yolda ügrünerek
Sandim asli huri melek
Cilveli nazli gülerek
Benleri var sira sira
Boyu selvi çinar gibi
Gökte turna döner gibi
Dala bülbül konar gibi
Avaz veriyor kuslara
Bülbül baglidir kafeste
Kavusursak son nefeste
Gül bahçede bülbül seste
Veysel yapis zülf-ü yare
ASIK VEYSEL

SAKLARIM GÖZÜMDE GÜZELLIGINI

Saklarim gözümde güzelligini
Her neye bakarsam sen varsin orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabanciyi sen varsin orda
Askimin temeli sen bir alemsin
Sevgi muhabbetsin dilde kelamsin
Merhabasin dosttan gelen selamsin
Du***** alirim sen varsin orda
Çesitli çiçekler yesil yapraklar
Renklerin içinde naksini saklar
Karanlik geceler aydin safaklar
Uyanir cüml'alem sen varsin orda
Mevcudatta olan kudreti kuvvet
Senden hasil oldu sen verdin hayat
Yoktur senden baska ilanihayet
Inanip kanmisim sen varsin orda
Hu çeker iniler çalinan sazlar
Kükremis dalgalar cosar denizler
Günes dogar perdelenir yildizlar
Saçar kivilcimlar sen varsin orda
Veysel'i söyleten sen oldun mutlak
Gezer daldan dala yorulur ahmak
Sen agaç misali biz dalda yaprak
Meyva çekirdeksin sen varsin orda
ASIK VEYSEL

SALINIP GIDERKEN BOYUNU GÖRDÜM

Salinip giderken boyunu gördüm
Selvi miydi fidan miydi boy muydu
Egmis kaslarini yayini gördüm
Kiliç miydi gamze miydi yay miydi
Güzel keklik gibi geziyor tasta
Gören asiklari yakar ateste
Avazi bülbülde sedasi kusta
Keklik miydi turna miydi toy muydu
Taramis zülfünü dökmüs gerdana
Yel estikçe dalgalanir her yana
Dedim dilber çevir yüzün bak bana
Gözleri yildiz al yanaklar ay miydi
Arasan dünyayi bulunmaz esi
Siyah bulut perdelemis günesi
Ah çekti gözünden sel etti yasi
Deniz miydi derya miydi çay miydi
VEYSEL satir beyan eder derdini
Terkedemem ezberini virdini
Dilim tutup soramadim yurdunu
Yayla miydi kasaba mi köy müydü
ASIK VEYSEL

SAZIMA

Ben giderim sazim sen kal dünyada
Gizli sirlarimi asikar etme
Lal olsun dillerin söyleme yada
Garip bülbül gibi ah u zar etme
Gizli dertlerimi sana anlattim
Çalistim sesimi sesine kattim
Bebe gibi kollarimda yaylattim
Hayali hatir et beni unutma
Bahçede dut iken bilmezdin sazi
Bülbül konar miydi dalina bazi
Hangi kustan aldin sen bu avazi
Söyle dogrusunu gel inkar etme
Benim her derdime ortak sen oldun
Aglarsam agladin gülersem güldün
Sazim bu sesleri turnadan m'aldin
Pençe vurup sari teli sizlatma
Ay geçer yil geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
Yanindan gögsünden açilir yara
Yar gelmezse yaralarin elletme
Sen petek misali Veysel de ari
Inlesir beraber yapardik bali
Ben bir insanoglu sen bir dut dali
Ben babami sen ustani unutma
ASIK VEYSEL

SAZIMA

Ben giderim sazim sen kal dünyada
Gizli sirlarimi asikar etme
Lal olsun dillerin söyleme yada
Garip bülbül gibi ah u zar etme
Gizli dertlerimi sana anlattim
Çalistim sesimi sesine kattim
Bebe gibi kollarimda yaylattim
Hayali hatir et beni unutma
Bahçede dut iken bilmezdin sazi
Bülbül konar miydi dalina bazi
Hangi kustan aldin sen bu avazi
Söyle dogrusunu gel inkar etme
Benim her derdime ortak sen oldun
Aglarsam agladin gülersem güldün
Sazim bu sesleri turnadan m'aldin
Pençe vurup sari teli sizlatma
Ay geçer yil geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
Yanindan gögsünden açilir yara
Yar gelmezse yaralarin elletme
Sen petek misali Veysel de ari
Inlesir beraber yapardik bali
Ben bir insanoglu sen bir dut dali
Ben babami sen ustani unutma
ASIK VEYSEL

SEN VARSIN ORDA

Askimin temeli sen bir alemsin
Sevgi muhabbetsin dilde kelamsin
Merhabasin dosttan gelen selamsin
Du***** alirim sen varsin orda
Saklarim gözümde güzelligini
Her neye bakarsam sen varsin orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabanciyi sen varsin orda
Çesitli çiçekler yesil yapraklar
Renklerin içinde naksini saklar
Karanlik geceler aydin safaklar
Uyanir cümlâlem sen varsin orda
Mevcudiyette olan kudreti kuvvet
Senden hasil oldu sen verdin hayat
Yoktur senden baska ilânihayet
Inanip kanmisim sen varsin orda
Hu çeker iniler çalinan sazlar
Kükremis dalgalar cosar denizler
Günes dogar perdelenir yildizlar
Saçar kivilcimlar sen varsin orda
Veysel’i söyleten sen oldun mutlak
Gezer daldan dala yorulur ahmak
Sen agaç misali biz dalda yaprak
Meyva çekirdeksin sen varsin orda
ASIK VEYSEL

SEN BIR CEYLAN OLSAN

Sen bir ceylan olsan ben de avci
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermani yoktur ilaci
Vursam yaralasam söz ile seni.
Kurulma sevdigim gözelim deyin
Baglanma karayi allari geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Beslesem elimde tuz ile seni.
Koyun olsan otlatirdim yaylada
Tellerini yoldurmazdim hoyrada
Balik olsan takla dönsen deryada
Düsersem toruma hiz ile seni.
Veysel der ismini koymam dilimden
Ayri düstüm vatanimdan ilimden
Kus olsan da kurtulmazdin elimden
Eger görsem idi göz ile seni.
ASIK VEYSEL

SEN BIR ÇIÇEK OLSAN BEN BIR YAZ OLSAM

Her sabah her sabah suya giderken
Yar yolunda toprak olsam toz olsam
Bakip dört köseyi seyran ederken
Kara kas altinda ela göz olsam
Ugrunu ugrunu giderken yola
Nice dilsizleri getirir dile
Gövel ördek gibi inerken göle
Ya bir sahin olsam ya bir baz olsam
Veysel ördek olsun sen de göl yarim
Yeter artik kerem eyle gel yarim
Lale sümbül mor menekse gül yarim
Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam
ASIK VEYSEL

SENIN YOLUNDA YOLUNDA

Heder oldu gençlik çagim
Senin yolunda yolunda
Soldu çiçegim yapragim
Senin yolunda yolunda
Ben ne idim nasil oldum
Kahi doldum kah bosaldim
Yandim yakildim kül oldum
Senin yolunda yolunda
Iste geldi sonbaharim
Beni ister sadik yarim
Heder oldu namus arim
Senin yolunda yolunda
Elinden bir dolu içtim
Türlü türlü derde düstüm
Cümle varligimdan geçtim
Senin yolunda yolunda
Dilsiz oldum pepelendim
Yagmur oldum sepelendim
Toprak oldum tepelendim
Senin yolunda yolunda
Sana uzanan el oldum
Kahi uslu kah del'oldum
Naçizane Veysel oldum
Senin yolunda yolunda
ASIK VEYSEL

SIZ SAG OLUN BIZ SELAMET GIDELIM

Kalkti deli gönül kismet ayrildi
Siz sag olun biz selamet gidelim
Silayi görmenin zamani geldi
Siz sag olun biz selamet gidelim
Enstitü mektebi Hasanoglun'dan
Sanki ayirdilar cesedi candan
Irkimiz neslimiz asli bir kandan
Siz sag olun biz selamet gidelim
Geçtik bahari getirdik yazi
Zamani gelince hatirlan bizi
Arzuluyom Sarkisla'yi Sivas'i
Siz sag olun biz selamet gidelim
Helal olsun hakkim var ise size
Hakkinizi helal edin siz bize
Sag olursak yine gelir yüz yüze
Siz sag olun biz selamet gidelim
Veysel'in dönüyor içinde sila
Uzadi günlerim benzer bir yila
Silada yavrular bakiyor yola
Siz sag olun biz selamet gidelim
ASIK VEYSEL

SON SIIRI

Selam saygi hepinize
Gelmez yola gidiyorum
Ne sehire ne de köye
Gelmez yola gidiyorum
Gemi bekliyor limanda
Gidecegim bir ummanda
Gözüm kalmadu cihanda
Gelmez yola gidiyorum
Esim dostum yavrularim
Iste benim sonbaharim
Veysel karanlik yollarim
Gelmez yola gidiyorum
ASIK VEYSEL

TÜRKÜZ TÜRKÜ ÇAGIRIRIZ

Dünya dolsa sarkiyilan
Türküz türkü çagiririz
Yola gitmek korkuyulan
Türküz türkü çagiririz
Türküz Türkler yoldasimiz
Hesaba gelmez yasimiz
Nerde olsa savasiriz
Türküz türkü çagiririz
Türklerdir bizim atamiz
Halis Türküz kani temiz
Sarki gazeldir hatamiz
Türküz türkü çagiririz
Bayramlarda dügünlerde
Toplantida yiginlarda
Sikilinca dar günlerde
Türküz türkü çagiririz
Yaylalarda yataklarda
Odalarda otaklarda
Koyun gibi koytaklarda
Türküz türkü çagiririz
Su basinda sulaklarda
Türkün sesi kulaklarda
Besiklerde beleklerde
Türküz türkü çagiririz
Hep beraber gelin kizlar
Bile cosar o yildizlar
Kosulunca çifte sazlar
Türküz türkü çagiririz
Inler Veysel ari gibi
Bülbüllerin zari gibi
Turnalar katari gibi
Türküz türkü çagiririz
ASIK VEYSEL

TÜRLÜ TÜRLÜ SEDA VERIR AGAÇLAR

Yel estikçe dalgalanir dallari
Türlü türlü seda verir agaçlar
Tertip olmus kugu gibi dilleri
Türlü türlü seda verir agaçlar
Bahar gelir yaprak açar yaz olur
Aska düsen ates olur köz olur
Kaval olur keman olur saz olur
Türlü türlü seda verir agaçlar
Yel degdikçe ince dallar ses verir
Yesil yaprak etrafina sus verir
Asilarsan meyvesini has verir
Türlü türlü seda verir agaçlar
Balta gelir yalagindan yadeder
Usta gelir keman yapar ud eder
Yanik sesli kaval ne feryadeder
Türlü türlü seda verir agaçlar
Davul olur gümbür gümbür gümüler
Zurna olur ince sesle ininler
Giranata derdlerimi yeniler
Türlü türlü seda verir agaçlar
Kalem olup her lisanda okuyor
Ana sesi cigerimi yakiyor
Dallarda çesitli kus sakiyor
Türlü türlü seda verir agaçlar
ASIK VEYSEL

UYAN BU GAFLETTEN

Devri Cumhuriyet asri yirmi
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Dünya ayaklanmis aya gidiyor
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Birak sar'öküzü varsin yayilsin
Set çekme gözlere herkes ayilsin
Her köseye bir fabrika koyulsun
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Yürüyen yolcuyu çekme geriye
Dikkat eyle karincaya ariya
Gidis böyle kavusaman huriye
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Zarara gelmez sana kaçinma sazdan
Günahin korkusu çikmiyor bizden
Vazgeç demiyorum sana namazdan
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Destekle fakiri okut yetimi
Bu hayirlar dinimizce kötü mü
Idrak eyle hidrojeni atomu
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Dökülen yagmurun kilogrami
Ölçmüs biçmis metre midir kare mi
Çok yatarsin azdirirsin yarami
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Bu isler bir ibret degil mi bize
Göklere firliyor bu kadar füze
Istiyor aydaki sirlari çöze
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Diyor ki dünya evvel su imis
Oku anla dünya nedir ne imis
Yükselenler bilgi ile büyümüs
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Allahin varligi mevcut insanda
Ilim akil fikir sermaye sende
Çalistir gemiyi otur dümende
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Hiç bir sey bilmezsen dik biraz kavak
Bos gezene derler serseri salak
Yumma gözlerini dünyaya bir bak
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
Veysel ne durursun herkes gidiyor
Zaman uymaz sen zamana uy diyor
Fen çok büyük kerameti yuduyor
Uyan bu gafletten uyuma yurttas
ASIK VEYSEL

UYANDIM KUSLARIN INCE SESINE

Uyandim kuslarin ince sesine
Seherle birlikte iniler durur
Ses verdim sesine bilircesine
Asikin derdini yeniler durur.
Baharda çaglayan bulanik sular
Durmadan kendini taslara çalar
Esinden ayrilmis bir geyik meler
Daglar sadâ verir iniler durur
VEYSEL de yarali geyik gibidir
Kapali dertlere höyük gibidir
Ne sarhostur ne de ayik gibidir
Sinesi kös gümüler durur.
ASIK VEYSEL

UYANMADI KARA BAHTIM

Çok yalvardim çok yakardim
Uyanmadi kara bahtim
Sansim küsmüs etmez yardim
Uyanmadi kara bahtim
Uyur uyanmaz ikbalim
Nic olacak benim halim
Boynuna olsun vebalim
Uyanmadi kara bahtim
Kader kadere es oldu
Agladim gözüm yas oldu
Uzun boylu savas oldu
Uyanmadi kara bahtim
Tecellim bozuk temelden
Gitti gençlik çikti elden
Aska mahkumuz ezelden
Uyanmadi kara bahtim
Kismet beni diyar diyar
Dolandirir bilmem ne var
Veysel oldu candan bizar
Uyanmadi kara bahtim
ASIK VEYSEL

UZUN INCE BIR YOLDAYIM

Uzun ince bir yoldayim
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldigim anda
Yürüdüm ayni zamanda
Iki kapili bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Uykuda dahi yürüyom
Kalmaya sebeb ariyom
Gidenleri hep görüyom
Gidiyorum gündüz gece
Kirkdokuz yil bu yollarda
Ovada dagda çöllerde
Düsmüsüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece
Sasar Veysel isbu hale
Gah aglayan gahi güle
Yetismek için menzile
Gidiyorum gündüz gece
ASIK VEYSEL

VATAN SEVGISINI IÇTEN DUYANLAR

Vatan sevgisini içten duyanlar
Sitki ile çalisir benimseyerek
Milletine, Ulusuna uyanlar
Demez neme lazim, neyime gerek
Her ferdin hakki var, bizimdir Vatan
Babamiz, dedemiz döktüler al kan
Hudut boylarinda can verip yatan
Saygiyle anariz, sehit diyerek
Vatan aski ile çalisan kafa
Muhakkak erisir öndeki safa
Tesir nüfuz olur her bir tarafa
Herkes onu büyük tanir severek
Olmak istiyorsan dünyada mesut
Hakka halka yarayacak bir is tut
Çalistir oglunu, kizini okut
Insan olmak için okumak gerek
Vatan bizim, ülke bizim, el bizim
Emin ol ki her çalisan kol bizim
Ayyildizli bayrak bizim, mal bizim
Söyle Veysel ögünerek, överek.
ASIK VEYSEL

YARIN BEYAZ GERDANINDA

Yarin beyaz gerdaninda
Türlü türlü haller gördüm
Siralanmis her yaninda
Yildiz gibi benler gördüm
Yar ile tenha bulustuk
Gizli dertlerimiz açtik
Hayli bir zaman konustuk
Dudaginda ballar gördüm.
Dudu diller inci disler
Ahu gözler o bakislar
Kesme kakül sirma saçlar
Zülüfünde teller gördüm.
Elmas küpe kulaginda
Güller açmis yanaginda
Seher vakti dost baginda
Taze açmis güller gördüm.
Söylenir sevdan Veysel'i
Asktir asigin temeli
Ben o yari görmeyeli
Aylar geçti yillar gördüm
ASIK VEYSEL

YETER GAYRI YUMMA GÖZÜN KÖR GIBI

Kambur felek sanki beni kayirdi
Esten dosttan nazli yardan ayirdi
Gizli sirrim memlekete duyurdu
Sanki benim bir ettigim var gibi
Kimine at vermis estirir gezer
Kimine ask vermis costurur gezer
Kimine mal vermez kosturur gezer
Sanki bunu zengin etmek zor gibi.
Bir kismina yayla vermis köy vermis
Bir kismina büyük büyük pay vermis
Sevdigine güzellikle boy vermis
Al yanaklar sule verir nur gibi
Birinin akli yok deli divane
Bir kismi muhtaçtir aci sogana
Bir kismini zengin etmis yan yana
Simdi kendi saklaniyor sir gibi
Kimine saz vermis çalar eglenir
Kimi zevk içinde güler eglenir
Veysel gözyaslarini siler eglenir
Yeter gayri yumma gözün kör gibi
ASIK VEYSEL

YURT ÜRÜNLERI

Bu dünyanin meyvesini
Yesem amma yesem amma
Arasam bulsam hasini
Yesem amma yesem amma
Amasya'nin elmasini
Zile pekmez çalmasini
Sivas'in da kiymasini
Yesem amma yesem amma
Gezsem Tokat'in bagini
Emleg'in taze yagini
Erzurum'un kaymagini
Yesem amma yesem amma
Konya'nin güzel bugdasi
Sivas'ta Çorum'da hasi
Ayintab'in çig köftesi
Yesem amma yesem amma
Güzel olur Türkmen kizi
Yanaklari kipkirmizi
Diyarbakir'in karpuzu
Yesem amma yesem amma
Mersin Dörtyol portakali
Maras'tan da pirinç gelir
Malatya'da dut zerdali
Yesem amma yesem amma
Ah Izmir'in kus üzümü
Pek severim bogazimi
Kazova'nin yas üzümü
Yesem amma yesem amma
Kastamonu'nun kendiri
Bursa'nin ipek mendili
Edirne'nin bos pendiri
Yesem amma yesem amma
Istanbul Ankara ayar
Her ne dersen bunlarda var
Sarap pirzolayi sever
Yesem amma yesem amma
Samsun ve Bafra tütünü
Alsam Urfa'nin atini
Avlarda keklik etini
Yesem amma yesem amma
Adana'da biter pamuk
Geze geze hep usandik
Trabzon'da çoktur findik
Yesem amma yesem amma
Ugradim Mus'a Van'a
Gümüs takim lüzum buna
Sade yagdan bir kaygana
Yesem amma yesem amma
Gahi uslu gahi deli
Çirkinleri neylemeli
Bulsam bir Gürcü güzeli
Sarsam amma sarsam amma
Veysel niden sözü savi
Yedin içten aldi tavi
Gönlünden hayal pilavi
Yedim amma yedim amma.
ASIK VEYSEL